Ama Öldü...
Posted by her boku bilen adam | Posted in gündem , kişisel , politik | Posted on 23:38
Anlamıyorum... Anlayamıyorum.
Gerçekten artık benim kafam, algılarım, beynim işlemiyor.
Empati de yapamıyorum artık.
Bir çocuğun ölümüne sevinen birinin yerine kendimi koyamıyorum. Olmuyor.
Boston'da bomba patlıyor, masum insanlar ölüyor. Üzüntünü dile getiriyorsun. Gelen ilk tepki "Beter olsun şerefsiz Amerikalılar".
Boston'da yitip giden 8 yaşındaki Martin |
"Irak'ta binlerce insan ölüyor her gün onlara üzülüyor musun şerefsiz!!!" dökülüyor ağızdan hemen.
Ama'lar bitmiyor.
Bir Kürt çocuğunun kafasına bomba iniyor,
- Ama teröristti o çocuk,
- E değilmiş,
- Ama babası teröristti,
- E değilmiş,
- Yanlışlıkla olmuş,
- E tamam yazık, günah, çocuk o!
- Ama sen üzülüyor musun şehitlerimize?
Hay Ama'larınız batsın e mi.
Ölmüş diyorum ölmüş.
Bir insanın hayatını sona erdirmişler. Kimin hakkı bir insanın hayatını elinden almak?
Sen kimsin, biz kimiz, onlar kim ki bir çocuğu öldürebiliyorlar?
Sen kimsin ki buna bahaneler uydurabiliyorsun?
Amerika ne, Kürt olmak ne, Müslümanlık ne ki bir çocuğun hayatının yanında?
Ölü bir çocuk bedeni görünce "Ulan nereliymiş bu" diye düşünüp öyle üzülecek kadar mı yitip gitti sizin duygularınız, vicdanınız?
"Büyüyünce terörist/Amerikalı/Kürt/Faşist/Ermeni olacaktı" diye katliamları haklı çıkaracak kadar mı insan değiliz artık?
Ne olduk biz böyle?
En güzel "Ama" yı Ruşen Çakır söylemişti :
Ama öldü efendim...
En gerçekçi ve olayı en iyi özetleyen cevabı da o almıştı ya aslında...
"Ben bilmem"
İyi de bilinmez ki zaten. Bilinmez ki üzülmek. Öğrenilmez ki. Vicdan nasıl öğrenilir ki? 8 yaşında bir çocuğun ölümüne üzülmeyi mi çalışırsın ayna karşısında?
Herkes insan doğar aslında. Herkes vicdanlı doğar. Öğrenilen değil ama kaybedilen de vicdandır galiba. Yitip gider günden güne öfke dolu şu boktan yaşamlarımızda.
Aynı sırayı paylaştığın arkadaşın "Götüne girsin Amerika" yazabiliyor mesela. Barış Manço öldüğünde beraberce ağlamıştı oysa seninle o çocuk.
"Gebersin Kürt piçleri" diyor Zeki Müren öldüğünde ağlayan arkadaşın.
"Hepimiz Ermeniyiz diyen piçler nerde şimdi?" diyor, 99 depreminde hiç tanımadığı insanların yitişine hüngür hüngür ağlayan dostun.
En yakın arkadaşını kaybettiğinde günlerce evinden çıkamayan çocuk "Götüne girsin Amerika" yazıyor şimdi Facebook'unda.
Ne oldu lan bize?
Ne oluyor oğlum?
Siz kimsiniz?
Biz neredeyiz?
Ne oluyor ya?
Ama...
Ama deme gözünü seveyim.
"yo yo alakası yok
farklı o
kalp olayı
hayır hayır kalp olayı"
ne kadar da acıklı.
harikasın ben de bize ne olduğunu çözebilmiş değilim...bir insanın, bir çocuğun, bir canlının ne farkeder ki kimmiş neymiş olduğu...acı aynıdır...terör her yerde kötüdür...
elinize saglik!
gun gectikce vicdansizlik artiyor. kimse kimseyi insan olarak goremez oldu artik. Can gitmis diyorsun, e bizimki degil ki diyorlar. Biz kim? Siz kim? niye boyle olduk gercekten bilemiyor insan. Oyle cok savas, oyle cok kan, oyle cok nefret var ki etrafimizda ne yazik ki hersey normallesiyor. Boylesi olumler normallesir mi :( Nasil boyle olduk niye boyle olduk bilemiyor insan cok ama cok fena :(
gözümüze perde indi sanırım...
bir de büyük oyunlarını oynamak için küçük çocukları dahi harcıyorlar
Şu empati kurma olayı benimde hep denediğim bir yoldur, lakin nedense hep o "ama"larla karşı karşıya kalmış, dışlanmışımdır. Israrla ve inatla doğru bildiklerimi söylemeye devam etsemde ıı ııh olmuyor. Ben böyle konuşan, bu şekilde düşünen insanlara karşı empati kuramıyorum. Bir insanın, masum bir çocuğun ölümüne, tacavüzüne "Ohh olsun!" diyen mantık, bana ne olursa olsun doğru gelmiyor. Hatta böyle insanları gördükçe, aynı ortamda yaşadığımızı ve aynı nefesi bildikçe kendimden bir kez daha tiksiniyorum. Sonra içimde kontrol edemediğim öfke devreye giriyor ki, o zaman işler fena bir hale dönüşüyor. Hitler'in nüfuzunun %50'si elimde olsa, Sparta'lılar gibi ıskartaya çıkarmıştım çoktan hepsini. Kusura bakmayın ben temiz ve sağlıklı düşünemiyorum vicdanını kaybetmiş insanlara karşı.
hayat çok acımasız.
Başkasının günahına da ağladığımızda tam bir müslüman oluruz.
Konuyla ilgisi yok ama yazmak istedim. Bu cümleyi unutmadan bir yerde paylaşayım diyordum da uygun bir yer arıyormuşum meğer şimdi buldum.
Normalde bu kadar uzun yazmam ne biçim yorum oldu bu ya nerdeyse yazıdan uzun olacak.
Tamam neyse sustum.
Ceplerimizde bozuk hayatların şıkırtısı,
Bir fahişe gibi neşelendirirken bizi…
Kustuk.
Sustuk,
Açılan koca koca mezarlara
Gömerken minik minik bedenleri,
Sustuk.
Oysa biz, hepimiz
‘Söz’ün bittiği yerde değil
‘Öz’ün bittiği yerde
Sustuk.
not:yazınızı okuduktan sonra yazdığım şiirden bir parça.
ellerine , yüreğine, vicdanına sağlık ...
Paylaşım için Teşekkürler. Reklam ve Tabela
Paylaşım için Teşekkürler. Davetiye Modelleri
Hello. And Bye.
Sometimes seasons reasons some shoes is probably[url=http://niketrainersuksale.webeden.co.uk]http://niketrainersuksale.webeden.co.uk[/url]
temporarily will not have the capability to[url=http://tomscanadaoutlet.snappages.com]Toms Shoes Outlet[/url]
wear such shoes we all[url=http://addnikecanadastore.snappages.com]Nike Shoes Canada[/url]
properly placed both of them during the[url=http://louboutintrainersuk.blog.co.uk]Christian Louboutin Sale[/url]
right place order to avoid unnecessary harm to shoes[url=http://salelouisvuittonuk.webeden.co.uk]Louis Vuitton Outlet[/url]
But if the insole in reality is bad, may possibly must use a gentle brush and water gently scrub. Must noted that, do not use chemical soaps cleaning, or they should result in the insole the surface of cloth off.[url=http://shoppradabagsuk.webeden.co.uk]http://shoppradabagsuk.webeden.co.uk[/url]
Harika bir yazı. Düşündüklerimin yazıya dökülmüşünü hali hazırda bulmak sevindirici. Ben yazamadım diye de üzdürücü. Ama iyi ki de sen yazmışsın demeden geçemiyorum ;)