Kaigomai/Yanıyorum
Posted by her boku bilen adam | Posted in haftanın şarkısı , kişisel , politik , spor | Posted on 23:15
11
Efendim "Şu twitter denen illet çıktı, bloglar hayli bozuldu" derdim ama burda bozulmadan daha çok tembelliğimiz söz konusu.
Adeta "ulan şimdi film izlemeyim kafam almaz, dizi izleyeyim" diyip de 90 dakikalık film yerine 6 bölüm art arda dizi izlemek gibi bir şey şu yaptığımız.
Sözün özü eşşeğiz işte. Gül gibi bloglarımız varken gidip twitterda kısa cümleler kuruyoruz. Ama yok valla. Valla şu yeni yıl gelsin ağırlık vereceğim bloga ( tutulmayan sözler vol.346)
Neyse bu geçiş yazısı olduğu için kısa tutacağım da işte yolunu yapıyorum.
Bu yılın son şarkısını seçerken biraz da geçen hafta Lefter'in yürekleri ağzımıza getirmesinden etkilendim.
Çok önemlidir benim için Lefter. Ama "Fenerbahçeli olmamın ana sebeplerindendir" dersem yalan olur. Malum, insan henüz 2-3 yaşında bir takım meyil ediyor ve bunun da çok da belirgin bir sebebi olmuyor açıkçası. Seviyorsunuz bir takımı, bir rengi, bir oyuncuyu, bazen de ailenizden kaynaklanıyor ve o rengin aşığı oluyorsunuz. Hem de hayatınız boyunca bitmeyecek bir aşk oluyor bu. Ben de Fenerbahçeli olduğumda açıkçası tanımaz etmezdim zaten Lefter'i.
Yetişemedim ona yaş olarak ama hikayelerini dinledim, onu anlatan çok şey okudum. Gurur duydum onunla aynı takımı tutma şansına sahip olduğum için.
Ama gurur da duydum Metin Oktay gibi bir efsanenin oynadığı bir ezeli rakibe sahip olduğum için. Zaten ben sizin bildiğiniz Fenerlilere de benzemem. Metin Oktay kadar, Süleyman Seba kadar sevmem Aziz Yıldırım'ı, Volkan Demirel'i.
O yüzdendir belki de yakalayamadığım Lefter'e sevgim.
Yaşarken heykeli dikilmez çoğu büyük insanın. İşte Lefter yaşarken heykeli dikilenlerden biri. Hem de sadece sportif açıdan bir bakış açısı değildir onu değerli yapan. Yıllarca bir arada yaşadıktan sonra birbirini düşman bellemiş iki milletin arasında bir köprü olmayı yıllarca başarabilmiş bir adamdır ayrıca o.
Yıllar evvel aynı mahallede yaşamış, aynı ipe çamaşırlarını asmış, aynı cenaze için gözyaşları dökmüş ama yıllar sonra kanlı bıçaklı olmuş iki milletin arasındaki bir köprüdür Lefter.
Yıkılmamış son köprülerden..
Sadece bir futbol efsanesi değil o. Daha bugün 16 yaşında çocukların burnunu kıranların futbolsever, taraftar, sporsever olarak yaşadığı ülkede yaşarken heykeli dikilmiş bir futbol efsanesi.
Bir İzmirli olarak hep içimde bir uktedir bu durum. Neden Smyrna'da doğup büyüyüp de bir Rum türküsüne eşlik edemedim, bir Rum arkadaşım olmadı, bir Ermeni yemeğini tadından tanıyamadım?
İçi boş bir yabancı hayranlığı değil bu. Zaten onlar yabancı da değildi ki. Benden daha çok sahibiydiler bu toprakların. Tıpkı oralardan buraya göçmek zorunda kalan Türkler'in de ordaki toprakların sahibi olduğu gibi.
Şimdi bir Lefter'e tutunduk yitip gitmesin diye yaşarken heykelini diker olduk. Nice Lefterler, Alekolar, Kostaslar orda bu toprakların hasretiyle, nice Ahmetler, Ayşeler burda o toprakların hasretiyle yitip gitti.
İşte bu hasretin şarkısıdır adeta Kaigomai Kaigomai.
Burdaki Ahmetlerle, ordaki Alekoların gözyaşıdır adeta.
Lefter "Beni İstanbul'a götürün" derken Atina'daki hastane odasında, kim bilir kaç tane Aleko, Ahmet, Ayşe, Anna "Kaigomai" ya da "Yanıyorum" diyerek yitip gitmiştir kendi topraklarına hasretle.
Bir gün bi oğlum olursa adını vereceğim adamdır Lefter. Onun nezdinde Türk, Yunan, Ermeni, Kürt değil de önce insan olmayı başarabilen herkes için gelsin bu şarkı.
Aman aman...
Otan genniete o anthropos, enas kaimos genniete
Ki otan funtoni o polemos, to aima den metriete
Kaigome, kaigome, rixe ki allo ladi sti fotia
Pnigome, pnigome, peta me se thalassa vathia
Orkistika sta matia su, pu ta ’cha san vaggelio
Tin macheria pu mu ’dokes na su tin kamo gelio
Kaigome, kaigome, rixe ki allo ladi sti fotia
Pnigome, pnigome, peta me se thalassa vathia
Aman, aman...
Ma si vathia stin kolasi tin alisida spase
Ki an me travixis dipla su, evlogimenos na ’se
Kaigome, kaigome, rixe ki allo ladi sti fotia
Pnigome, pnigome, peta me se thalassa vathia.
****************
İnsan doğduğunda,
Bir dert (acı, keder) doğar,
Savaş şiddetlendiğinde,
Kan ölçülemez
Gözlerinin üstüne yemin ettim,
Ki onlar benim için bir incil gibiydi
Bana vermiş olduğun bıçak yarasını
Sana bir gülücük yapayım
Fakat sen cehennemde derinde,
Zinciri kır ve eğer beni yanına çekersen
Kutsanmış olursun
Yanıyorum, yanıyorum, ateşe daha fazla yağ dök
Boğuluyorum, boğuluyorum, beni derin denize at
*Şarkının sözlerini ve çevirisini ekşisözlük'ten aldım.