"Çok yazı yazıyon da bi de yeni seri başlatıyon ağzını gırdığım" dediğinizi duyar gibiyim sevgili takipçiler. Ama şimdi "Ben zaman bulamıyorum, yani aslında yoğun bi dönemdeyim" falan diye savunmayacağım kendimi. Ayıp ediyorum ama bakın valla çok yoğun ve hareketli..(Tamam vurmayın)
Neyse efendim blogda yeni bir seri başlatıyorum.
Adı da başlıktan anlayabileceğiniz üzere : Bir Sahne
Sevdiğim (sevmediğim de olabilir) bir filmden bir sahneyi buraya koyup üzerine de birkaç kelam edeceğim. Belki de sadece sahneyi koyarım bilmiyorum. Maksat bloga geri dönmek için bahane yaratmak. Hem güzel fikir bence. Gerçi muhtemelen vardır diğer bloglarda örnekleri ama neyse işte uzatmayım daha fazla. Uzun süre yazmayınca insan böyle saçmalıyor.
Sahnemiz benim için geçen yıl izlediğim filmlerin arasından uzak ara sıyrılan "Bir Zamanlar Anadolu'da" filminden efsaneleşeceğini düşündüğüm yemek sahnesi.
Ercan Kesal adeta döktürüyor. Çok şey yazılabilir bu film ve bu sahne üzerine de şu an tek amacım bloga dönmek.
"Gelir gelir. Elektrik de gelir su da gelir. Allah başka dert vermesin."
Büyük Ada'm
Posted by her boku bilen adam | Posted in gündem , spor | Posted on 22:22
6
Bir şey geldi oturdu boğazıma. En son Barış Manço'da olmuştum böyle. O biraz çocukluğa vedaydı sanki de bu başka bir şeyden koparttı da diyeceğim o da değil. Sarı Lacivertten kopmak mı olur!
Şimdi onlarca şey yazılacak ardından "Şöyle efsaneydi böyle büyük topçuydu" falan diyecekler de efsaneden fazlasıydı Lefter Küçükandonyadis.
Şimdi anlıyoruz Galatasaraylıların Metin Oktay öldüğünde ne hissettiğini..
Çok üzüldüm çok. Valla oturdu bak şurama.
Karşı kıyıydı Lefter. Karşı kıyı, karşı kıyı değil de yan kapı komşumuzken, yanıbaşımızken bizim evimizde büyüyen, evinde büyüdüğümüz, akşam evinde kalmaya gittiğimiz arkadaşımız, ağbimizdi.
Büyük Ada'ydı Lefter.
Büyük Ada'mdı Lefter.
Sarıydı, Lacivertti.
Sportmendi,
Türk'tü. Rumdu.
Karşı kıyının bu tarafıydı. Bu tarafı karşı kıyıya götürendi.
Çubuklunun en çok yakıştığı adamdı Lefter.
Fenerbahçe'ydi Lefter.
Furtuna
Posted by her boku bilen adam | Posted in haftanın şarkısı | Posted on 01:21
13
Bence hiç ayrılmayacaktık karşı kıyıyla. Hemen saldırmayın Kurtuluş Savaşı yok, Yunan Gavuru falan diye. O değil dediğim.
Diyorum ki mahallelerimizdeki Rumlar, Ermeniler hiç gitmeyecekti bu diyarlardan.
Lütfen gönderdik, denize döktük falan diye de girmeyin. Dedim ya o değil dediğim.
Bence hiç ayrılmayacaktık karşı kıyıyla.
Bence bu kadar ayrılmayacaktık hiç. Ayrılmasaydık eğer mahallemizde Alekolar, Agoplar, Helenalar da olacaktı hala. Bu kadar nefret dolu insanlar olmayacaktık belki de. Şu şarkıları beraber söyleyecektik.
Şimdi bırak Yunanı, Rumu; Türkçe konuşmayan kimseye tahammülümüz kalmadı. Hem de Türkçenin de içine ederek, 150 kelimeyle derdimizi anlttığımız bir dile, aynı dandik melodilere aynı dandik sözlerle şarkılar söylediğimiz bir dile çevirdik.
İzmir bile iz taşımaz oldu artık onlardan.
Seviyorum Yunan şarkılarını ben.
İnsan olan herkesi seviyorum aslında. Meziyete çevirdik ya insan olmayı da ne diyim artık.
Bir böyle dinleyelim şimdi bunu,
Bir de böyle,
İkisi de güzel de ikincisindeki bir şeyler içinize bir ateş düşürmedi mi, içiniz gitmedi mi?
Raskolnikov
Posted by her boku bilen adam | Posted in reklam | Posted on 22:05
5
Uzun zamandır böyle güzel bir reklam izlememiştim.
Türk Telekom'u her seferinde yerin dibine sokuyoruz (hak ediyorlar ayrı) ama şu hizmet ve şu reklamdan dolayı takdirimi kazandılar.
Suç ve Ceza'yı da yıllar sonra tekrar okumak istedim.
PolisSepeti.com
Posted by her boku bilen adam | Posted in gündem , politik | Posted on 00:35
5
Bloomberg kanalında Dragon's Den diye bir yarışma var ki izlemekten en zevk aldığım televizyon programlarından birisi bu yarışma. Kanal, İngiliz versiyonunu yayınladığı yarışma çok beğenilince Türk versiyonunu da düzenlemeye başladı ama orijinali kadar başarılı olamadı.
Programda girişimciler projelerini anlatarak 5 iş adamından sermaye koparmaya çalışıyorlar.
Uzun zamandır bu yarışmaya bir fikir bulup katılma peşindeydim ama malumunuz bulacağınız fikrin dahice olması, hatta dahice olmasının yanında uygulanabilir olması ve yatırımcısına iyi geri dönüşler sağlaması gerekiyor.
Ben de geçtiğimiz gün haberleri izlerken İzmir'de bir kadını döven polislerimizin görüntüsü izledikten sonra tam da bu yarışmaya katılıp yatırımcıların elinden parayı kapacak bir fikir buldum sevgili takipçiler :
PolisSepeti.com
Şimdi efendim, malumunuz olmak üzere bizim güvenliğimizden sorumlu olan, bünyesinde mensup memurları görünce kendimizi huzurlu hissetmemizi gerektirdiği halde; bırakın kendimizi güvende hissetmeyi, "Aman evladım kimliğini yanına al mazallah polis falan çevirir" gibi, "Götürürler merkeze, öptürürler herkese" gibi cümlelerin baş aktörü olan emniyet mensuplarımızı ve biz vatandaşları büyük bir dertten kurtaracak bir proje PolisSepeti.com
Burger Cop Menü

Burger Cop sıkılan ve canı sokakta özgürce dolaşmak isteyen vatandaşlarımız için hazırladığımız çok özel bir menü. Burger Cop ile sokakta kimliksiz dolaşmak, saç uzatmak, sakıncalı sakal bıyık bırakmak, uygunsuz etek giymek gibi hareketlerin ne demek olduğunu size tattırıyoruz.
Uslanmak bilmeyenler için Double ve Quarter seçenekleri de cabası.
Burger Cop...Polis Seni Çağırıyor!!!
Valla şimdilik bunları çıkardım. Daha üzerinde çalışıyorum ama. Polisimizden de yeni yeni atraksiyonlar bekliyorum ki şu fikrim değer kazansın. Sakın çalıp da üzerinden para kazanayım demeyin. Mahkemeye falan gitmem saf gibi hak aramak için, polise söylerim evinizden alırlar valla.
Akıllı olun!!!
* Logo çalışması için o6k'ya teşekkürler.