Kısa Kısa 14

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 01:35

Yazmadıkça uzaklaşıyorsun, uzaklaştıkça yazmak istiyor ama yazmak istedikçe elin gitmiyor. İşte bu kadar saçma cümle kurabiliyor insan uzun süre yazmayınca. Döndüm yine kürkçü dükkanına ama durun bakalım neler olacak.


***

Behzat Ç. - Seni Kalbime Gömdüm benim için ciddi bir hayal kırıklığı oldu. Aslında hayal kırıklığı biraz ağır belki ama Son Hafriyat kitabındaki ca'nım hikayenin kötü bir şekilde harcandığını düşündüm. Red Kit başlı başına efsanevi bir karakterken, o geçmişte yaşadıkları, kendi travması, yaşattığı travmalar okuyucuya harika bir şekilde aksettirilirken filmde neredeyse gözükmedi bile. Hele Songül ve ağbisinin kitaptaki yerlerinin değiştirilmesi tam yıktı beni.

Oyunculuklara lafım yok ama keşke bu hikaye filmde böyle harcanmak yerine dizinin ikinci sezonuna yedirilseydi.

Neyse artık.

***

2.sezon hiç olmasa da olurdu amma velakin olursa da ancak böyle güzel başlayabilirdi herhalde.

***

N.Ç olayı ile ilgili bir yazı yazdım ama tamamlayamadım sinirden. Öyle kalakaldı. Öyle kalakaldım. Elim gitmiyor tamamlamaya.

***

Adamın evi yıkılmış, belki en yakınını kaybetmiş, belki sevdiği birileri ölmüş, belki hayatı kaymış, sen bir çadır için kilometrelerce kuyrukta bekletmişsin, soğukta donmuş, senin valin ortalarda yok. O adam gelip sadece "Vali İstifa" diye bağırıyor ve adamı sokak ortasında copla dövüyor, yüzüne biber gazı sıkıyorsun. Ne oldu Vali Bey'in gururu mu incindi istifa diyince birileri. İstifa etmeyecek zaten biliyoruz. Etmesin de zaten. Mazallah gider terfi ettirirsiniz ertesi gün de bırakın bağırıp çadırına dönsün insanlar. Hoş o çadırlar için de devletin bakanı gelip "Valla saray burası saray" demedi mi sırıta sırıta evi yıkılan adamlara. Ne diyim nankörüz valla hiç kadir kıymet bilmiyoruz. Devletimiz, valimiz, bakanımız sağ olsun da biz ölürüz, öldürürüz.

***

Halk bir gün düşersen ben de seni kaldıracağım derken, halkı temsil edenlerin düşene bir tekme de biz vuralım demesi ne acıdır.

Bu arada BirGün'ün manşeti de ne güzel özetliyor mevzuyu.

***
"Planking" diye bir saçmalık çıkmıştı hatırlarsınız. Yüzüstü fotoğraflarını çekip internete koyuyordu millet. Ondan sonra da Scarlett Johansson'un çıplak fotoğrafındakiyle aynı pozu veren insanların başlattığı "Scarletjohansoning" çıkmıştı. Amma velakin en güzeli yine bizden geldi.

İşte karşınızda Serdar Ortaç'ın buzdolabına yaslanarak verdiği pozdan yola çıkarak başlatılan yepyeni bir akım : SerdarOrtaçing


***

Tevez İngilizcesi'ne de çok fena takılmış durumdayım. İt iz veri iffikul, it is veri imoşyonal, veri iffikul

***

Ne acıdır ki tam 13 yıl sonra artık ben de bir Pesci değil Fifacı oldum. Fifa 11 de Fifa 12 de açık ara ezer geçer Pes'i. Yılların Winning Elevencısı adama şu lafları ettirdin ya sana hiçbir şey demiyorum artık Konami. (Çok üzülüyorum bunları söylediğime)

***

Kısa Kısa bloga dönmek için en iyi yol.

***

Blogun 3.yaşı geliyor. Size yine güzel bir hediyem var.

Comments (5)

en çok da "size yine güzel bi hediyem var, hadi yaşadınız köftehorlar" cümlesine bayıldım :)

bir yıl oldu mu yahu? ne çabuk :/ ama hediye iyidir :)

pes çok bozdu. Inanılmaz bozdu. 12 de durduk yere fauller oluyo. Mücadeleye ızin verilmiyo. Hakemin elindeki düdüge ıster istemez bir yer aranıyor. Kaleciler daha gerçekçi evet şutlar daha berbat ama. Paslar 11 deki gibi olsa daha ıyiydı oysa. Eski fifacıym . Sanırım yeniden ona dönme vakti geldi. Bu kadar şey ıçinde bi pes e mi takıldın diye sorar mısın ? Sanmıyorum.

serdarortaçing olayına bayıldım ben yaa :) çok gerekli bi akım gerçekten :)

Serdar'dan sonra da dogussaksing mi ne çıktı tam komedi:)