Los Wachiturros

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 04:21

9

Uzun zamandır bu tip video koymuyordum siteye de gece gece pek güldüm bu veletlere. Özellikle sağdaki ufaklığın 20.saniyedeki hareketine dikkat!

Kısa Kısa 13

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 00:54

5

Uzun zaman olmuştu "Kısa Kısa" yazmayalı. Arayı bu kadar uzun tutmamak lazım.

***

Bir blog atasözü : Daha sık yazmalısın.

***

Ben küçükken biri öldüğünde ölen kişiden nefret edilse bile hemen "Oh olsun, zaten yolu yol değildi, su testisi su yolunda kırılır" gibi laflar edilmezdi. Hatta şu yazıda biraz bahsetmiştim. Hiç haz edilmese bile merhuma saygıdan en azından susulurdu. Şimdi biri ölse de ardından atıp tutsak diye pusuda bekliyor sanki insanlar. Anlamadığım bunu yapanlar da sadece yeniyetmeler değil; bildiğin kelli felli insanlar. Bu zamanın adamı değiliz kuzum. Yazık bize. 

***

Bi de "O kadar asker ölüyor üzülmüyorsunuz bir şarkıcı ölüyor ona ağıt yakıyorsunuz" tipleri var ki evlerden ırak. Sevgiler yetmedi üzüntüleri de mi yargılar hale geldi artık insanlar. Bu kadar mı öfke dolduk biz. Hepsini geçtim sen başkasına üzüntüyü sorgulayacağına; o askerlerin ölümünün sebebini sorgulasan, savaşı körükleyeceğine; suni savaşı yaratanları, ondan beslenenleri sorgulasan da sadece sevdiğimiz şarkıcıların ölümüne üzülsek nasıl olur acep? Bakma bana öyle konuşuyorum işte, boşver. Valla.

***

Geçen hafta İzmir'deydim ve yine aynı şeyi yaşadım. İzmir güzel, İzmir hoş evet ama..ama işte..

***

Breaking Bad neredeyse 1 yıllık aranın ardından başladı ama ne başladı. Hala izlemediyseniz en başından itibaren oturun izleyin bu şaheseri. Bu arada Tavukçu Dayı'dan çok korkuyorum.


***

Blogun ilk zamanlarında "Ayın Yazıları" yapardım hani. O ay blog aleminde gözüme çarpan güzel yazıları listeler, kendi arasında bir sıralama yapar, naçizane onore etmeye çalışırdım blog yazarlarını. E tabi artık o kadar gezemiyorum bloglarda. Zaten eskisi gibi sık yazan da yok herkes mikroblog furyasına kapıldı. Eğer hala yapıyor sürdürüyor olsaydım Ayın Yazıları ritüelini, Siminya sayesinde keşfettiğim Tezer'in şu yazısı kesin o ayın Oskarını kapardı. Diğer yazılara da bir göz atın derim. Çok kafa adam bence.

***

Monteyn'in blogunu hala keşfetmediyseniz ona da bi bakın derim.

***

Blog Aleminden söz açılmışken Rectoa'dan bahsetmemek olmaz. Bana göre blog dünyasının acar forvetiydi Malın Gözü. Malesef yayın hayatına son verdi şu yazı ile. Acımız hakikaten büyük.

***

Mevzubahis Fenerbahçe nefreti olunca insanlar Rasim Ozan Kütahyalı'yı bile savunur hale geliyor ya çok üzülüyorum. Bir Aziz Yıldırım muhalifi olduğum halde neredeyse Aziz Yıldırım sempatizanı yapacaklar beni.

***

Hilal Cebeci, Ali Taran-Ayşe Özyılmazel, Nihat Doğan'ın ne yaptığı zerre ilgilendirmiyor beni.  

***

"Behzat Ç."nin sonunda kitaplarını okuyabildim. Hem de 6 saat içinde art arda okudum ki uzun zamandır hiç iki kitabı üst üste okumamıştım. Her Temas İz Bırakır sarstı ama Son Hafriyat için tam anlamıyla yıktı diyebilirim beni (olumlu anlamda).  Son Hafriyat'da 265 sayfa boyunca hiç konuşmayan bir baş karaktere sanki yıllardır yanı başınızdaymış hissiyatını verdiriyor Emrah Serbes.

Dizi kitabın vaad ettiklerini fazlasıyla vermiş. Umarım filmi de hayal kırıklığına uğratmaz. Özellikle Red Kit karakterini görmeyi iple çekiyorum.

Bahattin Ağbi özünde iyi bir insandır.

***

Barış İnce'nin "Siz hiç adam oldunuz mu?" yazısı bu ülkede yaşayan herkese okutulmalı, kasete çekilip geceleri uyurken dinletilmeli.

***

HBBA FM çok yakında yayında!

Uyumak Lazım

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 03:08

6

"Kötüyüm parkın oraya gelsene" dedi arkadaş.

Gittim.

Ben anlattım bi şeyler o da anlatabilsin diye. Anlattı da bi şeyler. Ne diyim ki? Çözümü yok zaten ki o da çözüm beklemiyor. Sadece anlatmak istiyor. Çözümü olan dertler değil bunlar. Bekir misali "Yolu yok çekeceksin".

Son ses İsmail Türüt dinleyen bir araba geçti sonra yanımızdan. "Biz ne haldeyiz bi de şu geçene bak dedim" kızarak İsmail fanına.

Tam arkada çöp toplayan 14-15 yaşında bir çocuk geldi sonra. "O nerde biz nerdeyiz" dedim bu sefer kendime kızarak.

2 saniyede kıyaslanır mı hayatlar? Hayatlar hiç kıyaslanır mı? Kıyaslanırsa da 2 saniyede patlar işte böyle o kıyaslar. 

Uyumak lazım.

Amy

Posted by her boku bilen adam | Posted in , , | Posted on 23:45

13

İnsan evladının öldüğünü görecek kadar çok yaşamamalı

Sanırım Oz'da geçiyordu bu replik. Tam hatırlayamadım ki hatırlardım aslında. Yaşlanıyor muyum ne?

Neyse konumuz bu değil zaten.

İnsan sevdiği şarkıcıların öldüğünü görecek kadar da yaşamamalı sanki. Tamam iki cümle arasında dağlar kadar fark var da bu yaptığım deformasyonu bu geceki duygu yoğunluğuma verin be kuzum. Gitti canım kızcağız. Ama bir şey söyleyeyim mi size duyduğum ilk anda üzüntüden ziyade öfke idi hissettiğim.

Asacak kesecek değilim millet gibi, "su testisi adamcıkları"ndan da olmadım hiçbir zaman ama itiraf ediyorum gerçekten çok sinirlendim be. Niye yaptı ki bunu. Zaten biz yaşarken gitti çoğu sevdiğimiz şarkının sahibi. O bari yapmayaydı bunu. Bari biraz daha duraydı be yav.

Gerçi uyarmıştı zaten bizi "You know i'm no good" diyerekten.



Her şey kötü de gidenin ardından kafasını camdan çıkarıp çiğdem çitleye çitleye söylenen mahallenin kötü niyetli kadınları gibi bir çoğunluğa dönüşmemiz en kötüsü sanki. "Şehitlere bu kadar ağlamadınız"lara ise hiç girmeyeyim.


* 3 yıl önce "Bu kız fazla yaşamaz efsane olur" diyen şom ağzıma da sıçayım. Belki de bu cümleden mütevellit kendimedir yukarıda bahsettiğim öfkem.

Napyon?

Posted by her boku bilen adam | Posted in , | Posted on 22:14

15

Leyla 3 yaşında. Arkadaşımın kızı. Çok seviyor beni. Ben de onu. Haftada bir kaç kez mutlaka görüşüyoruz. Bugünkü telefon konuşmamızda şu diyalog geçti aramızda :

Ben : Leyla sen küsmüşsün bana niye?

Leyla: Napyon?

Ben : İyiyim ben. Sen bana küsmüşsün diyorum niye küstün?

Leyla : Küsmedim ben. Sen napyon?

Ben : İyiyim dedim ya canım benim. Sen napıyon? 

Leyla : Seni düşünüyom.

Ben : .....


Hayat güzel lan.

Bazen.