Dün olanı duydunuz malum.
Afyon'da mühimmat deposunda patlama olmuş ve 25 tane asker şehit olmuş.
Tane?
Şehit?
Şu haberlerde en nefret ettiğim ifadeler bu ikisi.
Tane mi? Ne tanesinden bahsediyorsunuz allahaşkına siz? Bir "insan"a tane denebilir mi?
25 tane ne demek?
25 ayrı hayat, 25 anne, 25 kardeş, 25 sevgili.
Ama ne önemi var ki. Deste, düzine bu çocuklar.
92 doğumlu ya 92. Hani geyiğini yapıyoruz ya "90'lı insan mı olur yaaa" diye. 92'li bu çocuklar ve biz bu çocukları öldürüyoruz.
"Ne alakası var lan şehit onlar yavşakkk" diyenler olacaktır muhtemelen şimdi bana.
Zaten ona gelecektim ben de şimdi.
Şehit?
Türk Dil Kurumu şöyle açıklıyor "Şehit" sözcüğünü;
Kutsal derken?
Vatan, bayrak hangisi?
Çok güzel ya valla çok güzel. Sen 20 yaşındaki çocuğu al, "Bak evladım bu vatan, bak evladım bu da bayrak. Sen her şeyini bu ikisine borçlusun. Biz ne dersek onu yapacaksın. Gerekirse de öleceksin" de.
Bir caminin restorasyonuna milyon dolarlar harcarken dağın ortasındaki çukura koyduğun karakollara yerleştirdiğin bu çocukları hayatı o dağlarda geçmiş adamların önüne yem diye at, sabah akşam hizmet ettir, şoförlük, garsonluk yaptır, küfür et, yatır, kaldır, ayda 1 kez yıkanmalarına izin ver; o çocukları ölünce de analarına, babalarına, sevdiklerine "
Oğlunuz ölmedi, şehit oldu, bu kutsal bir görev, şehitler ölmez vatan bölünmez, bu bayrak inmez" diye yuttur. O ana baba da "Vatan sağolsun" desin.
Sonra da git evladı ölünce bile ses çıkarmamış adamın evinin elektriğini, suyunu kes, kameralara ağlat, kameralara karşı "
Bir oğlum daha var feda olsun" dedirt.
Madem bu kadar kutsal bir görev bu, madem bu kadar önemli sizin o inandığınız "Şehitlik" mertebesi; neden sizin çocuklarınız da gitmiyor bu göreve, neden sizin çocuklarınız hiç ulaşamıyor o "Cennet"e?
Ha doğru tabi, siz hep halkınızı düşünürsünüz. Sizin için önce halka hizmet gelir doğru. O yüzden "Ölmek", pardon pardon, "Şehit" olup da cennete gitmek gariban halk için.
Helal olsun be size vallahi helal.
Hemen en az 3 çocuk yapacağım 2 erkek 1 kız. Erkek evlatlarımdan 1 tanesi şehit olup cennete gidecek, diğer oğlumun yakasına Atatürk rozeti takıp sabah akşam "Atatürk böyle demişti Atatürk böyle demişti" diye muhalefet yapacak, kızım da tecavüze uğrayıp hamile kalacak ki o da çocuk doğursun. Tecavüzcüsü ile evlendiririz olmadı. Zaten serbest kalıp dışarıda kalacağına gelsin birkaç çocuk daha yapsın da bu vatana daha çok hizmetimiz olsun. Genç nüfusa ihtiyacımız var ya bizim.
O bilindik dizeleri şöyle değiştirsem nasıl olur acaba;
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kan değil, üzerinde yaşayan insanlardır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa değil, üzerindekileri huzurla yaşatıyorsa "Vatan"dır.
* Bu yazı ile insanları askerlikten soğuttum, vatan sevgisinden uzaklaştırdım, ülkeyi şerefsizce bölmeye çalıştım, teröristten bile daha büyük zarar verdim ülkeme, Allah benim belamı versin. Ellerim kırılsın. Bir daha başka hiçbir çocuk ölmeyecekse eğer suçumu kabul ediyorum.