Bu cümleyi ben mi kurdum, yoksa bir yerde okudum, duydum da mı kafamın içinde dolanıyor bilmiyorum. Cümle şu : O kadar masumca seviyordun ki beni, canını yakmak istedim.
Burda canı yakılan benim yalnız. E o zaman niye bu cümleyi duyuyorum ki? Ya da niye bu cümle kulaklarımda çınlıyor ki?
Cevabı biliyorum.
Ben anlıyorum.
Anlıyorum evet. Cevap bu. Anlayabilmek.
Seni seven, seninle mutlu olan, sensiz hayattan zevk almayan biri var, sen de onu seviyorsun, sen de onunla mutlusun, sen de onsuz hayattan o kadar zevk almıyorsun. Sonra saçmasapan sebeplerle yollar ayılıyor falan filan orası teferruat. Hayat bırakmıyor ama. Hep bi tarafında o.
Hayat Facebook değil ki sen durumunu "single" yapınca kalbin tek parçaya dönüşsün.
Kalbinin bir kısmını kapatmış zaten artık o. Bedeni yok sadece artık yanında; sureti aklında, kokusu burnunda, izleri etrafta.
Çıkıyor geliyor yine bir yerlerden. Sen tam "onsuz da yaşayabiliyorum, en azından yaşıyor gibi yapabiliyorum" derken hem de.
Eee?
Tutuyor yine elinden, sarılıyor sana. Eee?
"Gücüm yok, cesaretim yok" diyor gidiyor ama hemen sonra.
Neye cesaretin yok?
Mutlu olmaya, huzurlu olmaya, mücadele etmeye cesaretin mi yok? Öyle olmamaya mı daha çok var cesaretin?
Yok işte. Huyu bu. Lanet olsun ki anlıyorum. Neyini anlayayım Allah kahretsin.. Ama vallahi anlıyorum.
Keşke anlamasam lan. Keşke anlamasam. Keşke küfretsem, "Böyle saçmasalak sebepler için harcanır mı bu" desem, "Allah kahretsin alçak" desem, kendime zarar versem falan. Ama yok anlıyorum. Anlayabiliyorum.
Yine olsa yine anlarım. Hala anlarım. Hala anlıyorum.
"Artık şimdi kimse sığmaz oraya. Şimdi seni düşünmemeyi öğreneceğim".
Ama beceremeyeceğim.
Olsun.
Benim de huyum bu.
hocu tarzını begenıyorum devam
sen her şeyi bildiğini sanıyorsun ama... pardon böyle başlamıcaktık demi
yürü be
Koçum sen turnike* olmuşsun haberin yok. Senin huyun bu bence.
*Turnike: Çıkan bir daha giriyor, sonra bir daha çıkıyor, sonra bir daha giriyor, sonra bir daha....
bu saatte iyi geldi...
her boku bildiğin gibi bunu da öğrenirsin be dostum
sıkma canını
allah topumuzun belasını/çaresini versin. neyi istediğimizi bile bilemeyecek hale geldik.
aga naptın sen yaa:)
Zaten biliyorsundur ama, yalniz degilsin birader. Senin gibi anlayanlardan biraz daha var, ama herkese yetecek kadar degil.
lütfen daha sık yaz:/
yeditepe istanbul dizisinden bir şeyler görmek ayrı mutlu etti...
"Seni düşünmemeyi öğreneceğim."
ya öğrendiğini zannettiğin an da öğrenmediğini, hep onunla yaşamış olduğunu anlarsan!
Anladığını anlamayacak hale gelene kadar düşün bakalım...
"anlamak çözmeye yetmez.. sensiz olmaz, sensiz olmaz.." bu geldi aklıma.
böyle bir adam tanımıştım. beni anlamak, laneti gibi bir şeydi. neden olamayacağımızı anlıyordu, ben de neden olmamız gerektiğini anlıyordum fakat çözmeye yetmiyor ki olamadık. ne kadar uyumlu ve anlayışlı bir çift olduğumuzu yıllar sonra psikiyatra anlatırken buldum kendimi.
Bu tarz yazıların canımı acıtıyor ama beğenerek okuyorum. O'nun gidişi canımı hala acıtıyor ama hala onu seviyorum. Allah belasını versin demek istiyorum ama kıyamıyorum. Bunu düşündüğüm için bile kendime kızıyorum. Unutmak istediğimi söylüyorum ama aslında unutmak istemiyorum. Hissettiklerini çok iyi anlıyorum çünkü aynı şeyleri ben de hissediyorum. Anlıyorum ama sana yardımcı olamıyorum. Tek yardımcının kendin olabileceğini biliyorum. Acının dinmesini diliyorum ve çok uzattım şimdilik gidiyorum...
http://hayattatutunmak.blogspot.com/2011/04/yalan-soyleme-bana-gozlerin-anlatyor.html
düşünmemek öğrenilebiliyor mu?
hbba mesele ne biliyor musun!sen çok duygusalsın.Hayata hastır ulan diyorsun bir yandan; bir yandanda o giderken arkasından bakıyorsun gözü yaşlı...yazdıklarında gerçeklik payı varsa(ki olmasa yazamazsın)abi mükemmelsin ne diyeyim sana...Memleketin en mert şehrinden Adana'dan mert adama sevgiler..
İlişki hakkında bi yorumum yok;çünkü ne boyutta oldugunu bilmediğim için. yoksa öğüt çok ben de:Pp
Yazının şu kısmına koptum>>"Lanet olsun ki anlıyorum. --Neyini anlayayım Allah kahretsin..(burada gülmekten ölmeye yakın olduğum an.(kendime çohk benziyorum seni ya))-- Ama vallahi anlıyorum."