Ben Yandım Siz De Yanın
Posted by her boku bilen adam | Posted in haftanın videosu | Posted on 23:51
17
Bloga üç haftadır yazı yazamamamın nedeni.
Bloga üç haftadır yazı yazamamamın nedeni.
Obama,Türkiye'ye daha gelmeden aylar öncesinden medyamız kaymağını yemeye başlamıştı.Kaldığı iki günde de 1000 haberlik malzeme çıkarmayı başardılar.Yok top patlayınca titredi,yok arada Türk atasözleri kullandı,yok akşam yemeğinde vişneli yaprak sarması yedi (vişneli yaprak sarması ne lan),yok efendim şöyle yaptı böyle yaptı derken "işimiz Obama gücümüz Obama" oldu.Hatta Bez Bebek TV'nin Fox Haber diye bir programında,adamın Anıtkabir'de ziyaretçi defterine yazdığı yazıyı alıp Grafolog bir ablaya incelettiler.O abla da bizim Grafolog Esra gibi "Q'ları aşağı doğru yapmış,demek ki geçmişiyle barışık kendine güveni tam" gibisinden yorumlar yaptı.
"Neden geldim İstanbul'a"Arada da yapılan ABD ve Obama karşıtı eylemler gösterildi.Ki özellikle bunlara anlam veremiyorum ben.Sonuçta bu adam kendi ülkesinde çevreciler,eşcinseller,zenciler,müslümanlar,savaş karşıtları tarafından desteklenen bir adamdı.Vaatleri de ayrımcılığa ve savaşa son vermek,küresel ısınma ve iklim sorunlarına çözüm bulmaktı.Yani bu adam aslında pek çok kişinin hayalindeki başkandı.E daha bir yanlışını da görmedik bu öfke niye.Tamam çok da iyimser olmamak lazım ama bir durun ya.Kötünün iyisi deyip CHP'ye oy verenlerin Bush'un yanında William Wallace olan Obama'ya bu kadar tepkisini anlamıyorum.
Haftanın Yazıları serisi son derece disiplinsiz bir şekilde devam ediyor sevgili izleyenler.Aranızda blogumu yeni açanlar olabilir o yüzden,bu "disiplinsiz" kavramına da açıklık getireyim.
Efendim şöyle ki , her hafta okuduğum bloglardaki beğendiğim yazıları tespit edip blogumda paylaşmak ve bu amaçla blog yazarlarını onore etmek ya da blog alemindeki diliyle mimlemek amacıyla yola çıktığım bu yazı dizisini güya her Pazar günü yapacaktım,ama gelin görün ki ha bugün ha yarın derken bir türlü fırsat olmadı.Ben de artık bu diziyi kafam ne zaman eserse o zaman yapmaya karar verdim.
Lafı daha da fazla uzatmadan geçelim bu haftanın talihlilerine.Efendim bu hafta gözüme takılan 9 adet yazıyı paylaşmak istiyorum.
9 - Tozlanmış hazinelerin mabetleri: Istanbul sahafları - 1 - Sinematik
Efendim internet çağı,bilgi deryası,sonsuz imkan derken kitaplarımızı iyice unutur olduk.Hala var olan kitapçılar da artık kitapçıdan çok sosyetelerin buluşma yerlerine döndü.Artık insanlar kitap almak için değil buluşup iki capuccino içmek ve arada Ebru Şallı ile Pilates,Pınar Altuğ ile Çocuk Bakımı gibi kitapları karıştırır oldular kitapçılarda.
Günümüzde ise kitap kültürünün gerçek temsilcileri adeta hayatta kalma savaşı veren Sahaflar.İşte Sinematik de bu sahaflarda yaptığı bir turu derlemiş yazısında.İstanbul'da yaşayan ve hala gerçekten kitap kültürüne sahip olanlar bir baksın derim.
8 - Kamera Arkasında Zeki Demirkubuz - Sigara Yanıkları
Zeki Demirkubuz deyince akan sular duruyor.Onun hakkında herhangi bir video,makale,inceleme ne görürsem ilgimi çeker.Sigara Yanıkları Ekibi de Demirkubuz'un kamera arkası hakkında bir yazı yazmış.Demirkubuz hayranları girsin baksın.Ayrıca Sigara Yanıkları'nı keşfetmiş olun bu sayede..
*Bir şey değil Çubuk Makarna bir şey değil..
7 - Ferzan Özpetek Filmleri ve Müzikleri - Sigara Yanıkları
Sigara Yanıkları'ndan oyuna girer girmez ikinci gol..Bu sefer ekibin misafir yazarı CAPOUPASCAP'dan geliyor.
Soundtrackler artık neredeyse filmlerin en önemli parçalarından biri haline geldi.Hele film Ferzan Özpetek filmiyse şarkılar bazen filmden bile öne çıkmakta.İşte Capupascap da Özpetek filmlerinin müziklerini incelemiş yazısında.
Sigara Yanıkları'ndan önümüzdeki haftalarda da bu tip incelemeler bekliyorum.
6 - Zorba - Eksensiz
Hande...Arjantin Hande...Hatta Eksensiz Hande.
Evet efendim Hande Hanım yeni bir yazıyla daha listemizde.
Film yazısı yazmak zordur..Kitap yazısı yazmak daha zordur.Ama filme çekilmiş bir kitabı yazmak en zorudur.İşte Eksensiz Hande,Kazancakis'in beyazperdede Anthony Quinn'in muhteşem oyunuyla can bulmuş dünyaca ünlü romanı Zorba'yı tanıtmış yazısında.Filmi ve kitabı henüz keşfetmemiş olanlar için iyi bir fırsat bu yazı.Eksensiz'in dünyasına giriş için de iyi bir önizleme.
5 - The Wrestler - Sineofrenik
Haftalar geçiyor,günler geçiyor,filmler vizyondan gelip geçiyor;ama sineofrenikler hiç bir filmi boş geçmiyor sevgili izleyenler.
Aranofsky'nin Fountain faciasından sonra bana göre harika bir dönüş yaptığı ve dönerken de yanında Mickey Rourke efsanesini de yanında getirdiği bu yılın en önemli filmlerinden biri The Wrestler'i incelemiş Müge Dudu.Daha önce ben de bir yazı yazmıştım film hakkında.
"Şimdi allahaşkına önce bir benim yazımı okuyun sonra gidin Sineofrenikleri okuyun.Ne eksiğim var Allahaşkına" derdim kıskanç bir insan olsam ama ben yine fair-play'i elden bırakmayarak kendilerinin yazısının yanında benimkinin sönük kaldığının farkındayım.Farklı düşünenler become a fan of HBBA olabilirler.
4 - Sabah:Kibrit Kutusu Büyüklüğünde Kafein/ Öğlen:Laf salatası/ Akşam:Fırında Mercimek - Rezerve Edilmiştir
Efendim bu hafta listemize 4 numaradan giren yazı,aslında yazarın ve blogunun ilk yazısı olma özellğini de taşımakta.Peki daha ilk yazısında "Haftanın Yazıları" gibi ince eleyip sık dokuyan akademi üyeleri tarafından seçilen bu zorlu listeye girmeyi başaran bu gizemli kişilik kim ?
Efendim kendisi Amelie tadında bir kişilik olan Paynar'dan başkası değil.Peki "orjinali Pınar olan adını Paynar olarak değiştirerek sevimlilik numaraları yapan ama tatlı suratının arkasında Palyaço hüznü taşıdığını hepimizin bildiği" gibisinden saçmasapan cümleler kurmamı sağlayan Paynar'ın blog açmasına ve bu yazıyı yazmasına sebep olan şey ne ?
Yazıyı da okuyunca anlıyoruz ki Paynar benim aylar önce öngördüğüm üzere,ki kendisine tam tarih bile vermiştim, yine başarısız bir ilişki yaşamış ve giden sevgilinin ardından içine düştüğü ruh halini gayet güzel bir biçimde ifade etmiş yazısında.Hem bir ilk yazı olması bakımından gayet başarılı,hem de dili bakımından gayet keyifli bir ilk yazı.
Ayrıca "normal olmayan tek arkadaşı" olarak da bana soktuğu "benimle görüşmedi" lafını katiyyen kabul etmiyorum.Bi kere ben telefonu unuttum,bir de şarjım bitti,bi de kontörüm yok ki benim..
3 - Söylediklerimin yarısı beş para etmez; ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum - Kırmızı Balık
Hande bu hafta "Yeni Başlayanlar İçin Halil Cibran" tadında bir yazı yazmış.
Halil cibran benim de hayatımda çok önemli bir yere sahip bir yazar.Kendisinin yazdıklarını okumak hayat için bir rehber okumak gibi bir şey.Cibran'ın kelimeleri,öğütleri,cümleleri sanki gerçekten de bir Ermiş'in ağzından dökülmüş gibi gelir bana ve onu sevenlere.
Hayatın bütün sırlarını çözdüğün vakit, ölümü hatırlarsın Çünkü o da hayatın sırlarından biridir.
Ne Premiership,ne La Liga ne de Serie A..Bu sene bir futbolsever olarak izlemekten en zevk aldığım lig Bundesliga.
Sezon başında güçlü kadrosuyla Bayern'in kesin favori olduğu,hatta daha ligin ortasında kopup gideceği öngörülürken,ikinci ligden bu sene gelen Hoffenhaim'in ilk yarıdaki mükemmel performansı,Hamburg ve Hertha'nın harika bir sezon geçirmeleri ve Wolfsburg'un sessiz ve derinden gelen çıkışı sayesinde hem çekişmeli hem de futbol kalitesi ve heyecanı bakımından en üst düzeyde bir lig izliyoruz.
Harika geçen maçların en sonuncusu da geçen Cumartesiydi.Wolfsburg kendi evinde yıldızlar topluluğu Bayern'e 5 gol birden atıp liderlik koltuğuna oturdu.Takımının 2 golünü atan Grafite ise sezonun ilk yarısından sonra sakatlanan ama buna rağmen hala gol krallığında lider olan Ibiseviç'i geçerek 20 gole ulaştı.Grafite'nin ikinci golü ise son yıllarda gördüğüm en muhteşem gollerden birisi oldu.Deivid'in Chelsea'ye attığı golden beri bir gole "Abdürrahim Albayrak Reaksiyonu" verdiğimi hatırlamıyorum.Ama bu gol bana bunu yaşattı.
Buyrun izleyin.
Adeta halısahada son 20 dakikada dağılan rakibe karşı şov yapan gıcık adamlar gibi..Bu kadar rahat geçtiği ve topuğuyla köşeye bıraktığı takımın Bayern olduğunu da tekrar hatırlatırım.
Wolfsburg,Felix Magath önderliğinde gerçekten harika işler çıkarıyor bu sene.Özellikle golü atan Grafite ve forvetteki partneri Bosnalı Dzeko gerçekten harika golcüler.Yine Bosnalı Misimoviç'i de unutmamak lazım.Bu sene Bundesliga'da sürprizi onlar yaparsa ben şahsen şaşırmayacağım.
Dzeko : Bosna'nın ve Wolfsburg'un golcüsü,
"Ders almam ders veririm" diyenler Bosna deplasmanında bu adamı nasıl tutacak merak ediyorum.
*Hıdır "hangi takımı tutuyorsunuz" testini çözdü ve sonucunda Fenerbahçeli çıktı...
*Hıdır "hangi şehirde yaşamak istersiniz" testini çözdü ve İstanbul çıktı.
*Hıdır "adınız nedir" testini çözdü ve adı HIDIR çıktı....
-Helal kardeşime..
-Sana da bu yakışırdı dostum..
-Canım arkadaşım tebrik ederim,görüşelim bi an önce..(bu genelde fotoların altında oluyor ama)
Zuhal Olcay'ın Aşkın Halleri albümünün bana göre en güzel şarkısı " Yine Aşk Var".Klibi bir kaç aydır dönüyormuş televizyonda.Ben daha yeni keşfettim.
Son yıllarda gördüğüm en sade ve en güzel klip olmuş.Şarkıyla da harika uyum sağlanmış.Zuhal Olcay'a zaten söylenecek fazla laf yok.Yetenek,ses,yorum,güzellik,zerafet..hepsine sahip..
Ayrıca 52 yaşında bir kadın nasıl hala bu kadar güzel ve genç kalabilir orası da ayrı..Benjamin Button mısın be kadın..
© All Rights Reserved. Her Boku Bilen Adam
Theme by : PHP Web Hosting | Converted into Blogger Templates by Theme Craft | Falcon Hive