Yunanistan batıyor!!!
Evet Yunanistan'da ekonomik kriz var ve neredeyse 5 yıldır Yunan ekonomisi daha da kötüye gidiyor. Seçimler oldu partiler koalisyon kuramadı. Öyle olunca yeniden seçim kararı alındı. Anlayacağınız Yunanlar öyle durumda ki hükümet bile kuramıyorlar.
Batıyor Yunanistan yahu!!!
Peki biz ne durumdayız?
Allah'a şükür komşuya oranla bizim durumumuz süper. Harika yav. Baksana komşu batıyor yahu..
Ben sana bir şey söyleyeyim mi?
Biz hiçbir zaman Yunanistan olamayız.
"E tabi baksana adamlar ne durumda. Yazık ya" diyorsun ya hani şimdi, onu demiyorum.
Biz asla Yunanlar gibi olamayız derken onların haksızlığa karşı verdiği mücadeleden bahsediyorum sana.
"Nasıl yani?" diyorsun şimdi değil mi.
Bak anlatayım sana.
Bundan 3 yıl önce Yunan ekonomisi şimdiki sinyallerini verirken başladı Yunan halkının isyanı. Yanlış politikalar, ekonomik kararların günden güne ülkeyi kötüye götürmesi derken halk artık isyan noktasına geldi ve senin benim gibi kafasını eğip oturmayan genç yaşlı Yunan halkı sokaklara döküldü.
Derken 6 Aralık 2008'de 15 yaşında bir çocuk, Alexandros Grigoropoulos, polisin tabancasından çıkan bir kurşun sonucu öldürüldü. Alexis zengin bir ailenin çocuğuydu ama bu haksızlığa bu zulme ses çıkarması için fakir olmasına gerek yoktu. Alexis ile ilgili daha önce bir yazı yazmıştım hatırlarsınız. Hatırlamayanlar burdan okuyabilir.
Bugün geldiğimiz noktada Yunanistan daha iyiye gitmedi belki ama o halk Alexis'in hesabını fazlasıyla ödetti sorumlulara.
15 yaşında bir çocuğun yaşam hakkının hesabını sordu Yunan halkı.
Biz Yunanistan olamayız derken zaten ben de bundan bahsediyorum.
Bugün Çayan Birben hayatını kaybetti. Çayan Birben 31 yaşında bir kavgayı ayırmaya çalışırken polisin biber gazından hastanelik oldu. Çünkü Çayan astım hastasıydı. Polise "Ağbi yapmayın astımım var" diye haykırdı ama polis onu dinlemedi. Ölüm haberini alan ailesi o sinirle polise saldırınca
onlar da biber gazı yediler.
|
Çayan Birben |
Bugün, gazeteci Ali Akel, Uludere olayındaki tavrı nedeniyle Başbakan'ı eleştiren
şu yazıyı yazdığı için 16 yıldır çalıştığı gazetesinden kovuldu. Ali Akel Yeni Şafak'ta yazıyordu hem de. Yeni Şafak gazetesinin kime yakın olduğunu yazmayayım isterseniz.
Bugün Başbakan yanlış buluyor diye kürtajın kanunen yasaklanması gündemde.
Başbakan bir sanat eserini beğenmiyor, o heykel hemen yıkılıyor, Başbakan "Kürtaj cinayetttir" diyor ertesi hafta kürtaj yasaklanıyor. Aynı Başbakan 34 kişinin kendi ülkesinin askerleri tarafından katletildiği Uludere için "Parası neyse verdik" diyor, İçişleri bakanı "Biber gazı sağlığa zararlı değil" diyor.
Halk ne yapıyor peki?
Halk susuyor. Hiçbir şey yapmıyor.
Astım hastası Çayan biber gazından ölünce susuyor.
Metin Lokumcu biber gazından ölünce "
Ne işi var orda o yaştaki adamın" diyor.
Fenerbahçe taraftarı kadın, çocuk denmeden biber gazı üzerine boca edilince "
Ne işi var o maçta kadının çocuğun, hem zaten ben Galatasaraylıyım koyduk mu" diyor.
Bir çocuğu dünyaya getirip getirmeme gibi bir karar bir çiftten alınıp Başbakan'ın ağzından çıkan cümleyle belirlenince "
E aslında haklı adam dinen de sakıncalı" diyor.
Ama Yunanistan batıyor ha. Valla.
15 yaşındaki Alexis sırtından vurulunca Yunan Halkı isyan ediyor, bırakın Yunan halkını Atina'daki bir sokak köpeği bile isyan ediyor :
Riot Dog
Türk halkı Allah'tan Yunanlara benzemiyor. Zaten Yunan mı Yunanlı mı o bile daha belli değil elin gavurunun.
Bizde ise en muhalifi Onuncu Yıl Marşı'nı açmış bayrak sallıyor. En çağdaşı hala "Baban kim bilemezdin şerefsiz"le vatan kurtarıyor.
En hümanisti önce etnik kimliğine, önce sırtındaki formaya bakıyor, kendisinden değilsen "Oh olsun" diyor.
Yunanistan ekonomide çöküyor ama insanlık dersi veriyor.
Biz maşallah iyi durumdayız. Allah devletimize zeval vermesin.
Yunanistan beter olsun! Ama neyse la acıdım aramızda para toplayalım da fakir Yunanlara yollayalım.
Mümkünse onlar da bize biraz insanlık göndersin.