12 Mart

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 23:33

12 Mart 1971 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet sıfatına yakışmayacak günlerinden birini yaşadı.


Başta dönemin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve diğer üst düzey komutanların imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra yollayarak hükümetin istifası isteniyor ve akabinde yaşanan süreçte (kukla) Nihat Erim hükümetinin kurulması sağlanıyordu.Ama tabi ki sadece basit bir yönetim değişimi değildi bu yaşananlar.

85 yıllık Cumhuriyet maceramızda;aslında hiç bir zaman oturtamadığımız "Demokrasi" kavramının tamamen dibe vurduğu günlerden biriydi 12 Mart.Kendisinden önce gelen 27 Mayıs ve kendisinden sonra gelecek olan 12 Eylül'ün anlattığından çok da farklı bir şey anlatmıyordu 12 Mart Muhtırası.Bu halkın kendi seçtikleri tarafından yönetilmeye hakkı yoktu bazı güçlere göre ve gereği yapılmalıydı bir an önce.


Gerekirse Başbakanlar,milletin vekilleri koltuklarından indirilir hapislere atılır;halk için yola çıkan gencecik çocuklar,mücadele verdikleri,haklarını aradıkları halkları tarafından ispiyonlanır tutuklanır,işkence görür hatta asılırdı bu ülkenin Demokrasi anlayışına göre.

Ve ne onlar için canlarını feda ettikleri halkları seslerini çıkarırdı buna,ne de sabaha karşı evlerinden alınan koltuk,mevki sahibi insanlar yıllar sonra ses çıkarırlardı bu duruma.Hatta idam kararlarının altına imza bile atarlardı utanmadan.Onlar için zaten "Dün dünden bugün bugünden" ibaretti. Arada yaşananlar ve yankıları ise bir kulaktan çıkar diğerinden akıp giderdi sadece.


Ve bu ülkede kendilerini Halkın da,Demokrasinin de Cumhuriyetin de üzerinde gören ORDU mensubu insanlar,güvenliğini sağlamakla hükümlü oldukları ülkelerinde,tanklarla sokaklarda kol gezip insanların sokağa çıkmasını yasaklayıp,tipini beğenmedikleri züppeleri(!) sakat bıraktılar.

Kürsü sahibi profesörler hapislere atılıp,tuvalet temizlettirildi.Onların öğrencileri ise bitirme tezlerini "Filistin Askısı ve Etkileri" başlığı altında topladı.


Peki bu süreçlerin yıllar sonra yansıması ne oldu ?

Kendilerine solcu,sosyalist,aydın,hümanist ve benzeri sıfatları yakıştıran yani 12 Mart,27 Mayıs ve 12 Eylül'ü çok iyi bilen insanlar günümüzde "AKP kim Tayyip kim aslan gibi Ordu var bu ülkede" söylemleriyle ortalarda gezmekteler.

2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Ordunun Darbe yapması gerektiğini söyleyen, e-muhtıra sonrası ise göğüslerinin kabardığını ifade eden Demokrasi savunucuları mevcut günümüzde.

Hatta aynı kitle Büyükanıt'tan önceki Genelkurmay Başkanı Özkök'ü siyasete fazla müdahele etmediği için eleştirmişti.


12 Mart'ın,27 Mayıs'ın uzantıları hala devam ederken bu durumun karşısında olması gereken insanların bu sisteme hizmet etmesi ordunun yaptığı darbeden çok daha darbeli aslında.

"Ama Akp de şöyle Tayyip de böyle" bıdı bıdılarına hiç girmeyin lütfen.Komik oluyorsunuz.Hepsinden öte ikiyüzlüsünüz...

Ben mezun oldugum ilkokulun adından bile utanırken (12 Eylül İlkokulu) siz o insanların günümüzdeki uzantılarını arkanıza alıp ellerde bayraklarla Cumhuriyet için yürüdüğünüzü söylüyorsunuz.O kitleyle huzuruna çıktığınız Atatürk şimdi hayatta olsa önce "Atatürk'ün hala hayatta olmasını isteyen 1 milyon kişi bulabilirim" diyen 1 milyon denyoyu azarlar ardından da oturtmaya çalıştığı Demokrasi kavramının içine sıçan meslektaşları adına utanır ve onların karşısında demokrasiyi savunan(!) Tayyip'i görünce "Ben nerde yanlış yaptım" deyip mezarına geri dönerdi.


Çarşafı,darbeyi savunan solcular,demokrasi avukatlığı yapan ama oyları kömürle satın alan iki yüzlü Milli Görüşçüler,şehit kanından siyaset yapan ip atlayan milliyetçiler ve tüm bunlara ses çıkarmadan oyunu satan ve "alternatif yok" diyen iki yüzlü Türk Halkı..

Sevr'e alternatifi yaratan kimdi peki ey halkım...

*12 Mart'da doğum günü olan Esra'ya da sevgilerimi sunuyorum.Doğum günün kutlu olsun Esra Sultan..

Comments (4)

ikilemde kaldım yazdıklarını okuyunca

"halk için yola çıkan gencecik çocuklar,mücadele verdikleri, haklarını aradıkları halkları tarafından ispiyonlanır"

"Ve ne onlar için canlarını feda ettikleri halkları seslerini çıkarırdı buna"

"tüm bunlara ses çıkarmadan oyunu satan ve "alternatif yok" diyen iki yüzlü Türk Halkı.."

yukarda yazdığın bu 3 şeye katılıyorum...e o zaman buna ne diyeceğiz

"Bu halkın kendi seçtikleri tarafından yönetilmeye hakkı yoktu bazı güçlere göre"

darbeyi savunmuyorum, tasvip etmiyorum...sadece yazında karşıma çıkan şu ikileme takıldım o kadar...

kendisini değil ülkesini seven insanlar geri geldiğinde düzelicek herşey.
bu sadece bir umut tabi gelmiyecek
kökünü asarak kuruttuk
sonra bazılarının mezarını yurda getirdik
kahraman olduk...

roland,

evet ikilem var zaten o ikilem yüzünden darbeler oluyor,demokrasi oturmuyor.ona dikkat çekmeye çalıştım.yazıdaki ikilem tutarsızlık değil sorunun ta kendisi anlayacağın.

özkan,

benim hiç bir şey için umudum yok açıkçası.

Birlik yok ki; nasıl umut olsun?..