Efendim bundan bir kaç ay evvel bir kaç blogda rastladığım ve neyin nesiymiş diye üye olduğum Bloxoo adlı sitede ilginç bir olaya rastladım.
Format olarak Türkiye’deki Blogların tanıtıldığı,kategorilere ayrıldığı,oylandığı sitede bir de “Günün Blogu” seçiliyor.Açıkçası siteye üye olayım,burdan popülerlik kazanayım,hatta Günün Blogu seçileyim gibi bir düşünce ile üye olmamıştım ben bu siteye.Hatta üye olduktan sonra neredeyse hiç girmedim de diyebilirim.
Ama bundan bir ay önce blogum sitede Günün Blogu seçilmiş.Ben de bunu az sonra bahsedeceğim olay sırasında öğrendim.
Her Boku Bilen Adam olarak haberim bile yokken Günün Blogu seçilmekle kalmamış sitede büyük bir tartışmanın da merkezinde yer almışım da haberim yokmuş.
HBBA’nın Günün Blogu olması Wintage adlı Bloxoo kullanıcısını adeta çıldırtmış.Nedenine gelince de,aynen kopyalıyorum :
Tüm gece elimdeki projelerle uğraşıp dururken yorulduğumu farkedip projelere ara verdim. Son bir kez turlayayım dedim siteleri, bloxo ya geldim bir değişiklik var mı diye ama ana sayfaya gelir gelmez bir yazı gözüme ilişti. Kesin yanılıyorumdur dedim, saat sabahın 8'i olmuş ve ben hala uyumadım ve bu yüzden yanlış görüyorumdur dedim.
Sonra dikkatli bakınca malesef yanlış görmediğimi anladım. Her ne kadar her yerde Türkiyen 'in tek blog toplulugu gibi lanse edilen bir site olan bloxo en azından bari ciddi bir iş yapsın.
Ben soruyorum size; Bu ülkenin en büyük blog topluluğu olan sitede günün blogu "her boku bilen adam" olabilir mi allah aşkına! Ya aklıma geldikçe gülme krizine giriyorum sinirden.
"her boku bilen adam" adlı bloga bir lafım yok, her isteyen kendisinin istediği yerden istediği tarz ve uslubta yayım yapabiilir. Benim kızgınlığım bloxoo ve editörünedir.O yüzden blog sahibinin burada bana abuk subuk cevap yazmasını istemem doğrusu.
Bu şekilde genele yayım yapan bir sitenin bu gibi seçimlerde daha ciddi ve duyarlı olması gerekir. Eğer haksızsam editör arkadaşın bir açıklama yapması gerekir. Haksız mıyım? Peki siz ne düşünüyorsunuz arkadaşlar ?
Not: Bu arada tekrar belirtmek istiyorum altını çizerek: Benim kızdığım nokta bu iğrenç kelimenin ortalıkta dolaşmasıdır. Blog yazarına ve bloguna yorum yapmıyorum. Keşke blogun adı başka birşey olsaydı da ben de olumlu eleştiri yapsaydım. Yani bu blogun adı başka bir şey olsaydı ve yine günün blogu olsaydı benim açımdan 10 numara olurdu.
Wintage adlı kullanıcının bu siteminden sonra adeta ortalık birbirine girmiş.Tartışmaları bu linkten okuyabilirsiniz.
Efendim bu blogu oluştururken en uzun evre isim bulma aşaması olmuştu.Anlatacak,söyleyecek her konuda her alanda çok lafım vardı.Ve bu kadar şey bilen,ya da bildiğini iddia eden ya da en sağlıklı ifade ile her konuda fikri olan ama kendi söküğünü dikemeyen terzi olarak hem kendimle dalga geçme maksatlı hem de bir o kadar iddialı bu ismi uygun görmüştüm.Beni tanıyan,bilen pek çok insanın da "hakikaten ha tam senlik isim" onayını almıştım.
Blogu oluşturduktan sonra da çok kısa bir süre içinde çoğunu tanımadıgım insanlardan genelde olumlu yorumlar almıştım.Hatta öyle ki beni tanıyan bilen insanlardan çok tanımadığım insanlar üye oldular,yorum yaptılar,yeri geldiğinde karşı görüş sundular yazdıklarıma.Bu konuda “tanımadğım o kadar insan okuyor bir siz okumuyorsunuz” diye sitem ettiğimi de bilirim yakın çevreme.Tüm bu yorumların,olumlu olumsuz görüşlerin arasında şimdiye kadar aldığım en garip tepkiydi Wintage’ın sitemi.
Her Boku Bilen Adam lafından bu derece rahatsız olan arkadaşa aklıselim üyeler gayet yerinde cevaplar vermişler sitede ama gerçeken de çok takıldım bu konuya ve ben de bir şeyler söylemeden geçemeyeceğim.
Şimdiye kadar bu blogda yazdığım tüm yazıları gözden geçirdim tekrar.Acaba bu arkadaş sadece isme değil içeriğe de mi takıldı diyerekten.Çok mu seviyesiz bir iş yapıyorum acaba diyerekten..Objektif miyim yeterince bilmiyorum ama yazdıklarımda bu derece rahatsızlık yaratacak bir seviyesizliğe rastlamadım.Belki şu an Acitasyon yapıyorum ya da “Hayır HBBA biz seni çok seviyoruz böyle devam et” gibisinden pışpışlamalar bekliyor gibi gözükebilirim ordan ama inanın samimiyim bu konuda.
Yazdıklarımı okuyunca gördüm ki bazı yerlerde bariz imla hataları var(mutlaka bu yazıda da olacaktır),bazı cümleler oldukça kötü seçilmiş;ama her BOKU yazarken Boktan bir dil kullanmadığımı da farkettim.Çevremdekilere kestiğim ahkamları burda samimi bir şekilde anlattığımı gördüm o hatalarda da.
Bloxoo’yu yönetenlerden,sitenin ne kadar popüler ne kadar güvenilir olduğunundan da bihaberim.Ama orada Günün Blogu seçilmemden rahatsız olan insanlar olduğuna göre büyük bir organizasyon olduğunu varsayıyorum.Wintage’ın sonraki yorumlarından genç bir Türkçe öğretmeni olduğunu gördüm.Kendisi Türkçe’nin yılmaz bir savunucusu olduğunu (Wintage takma adıyla),dilin yozlaşmaması için böyle tepkilerin normal olduğu gibisinden açıklamalar yapmış.
Şimdi bu arkadaşa bir kaç sorum olacak :
1)Bok hangi dilde bir kelimedir ?
2)Kendisi Boka ne demektedir ?
3)Bok kelimesi Türkçe’yi bozarken,Wintage kelimesi ne BOKa yaramaktadır ?
4)Bok kelimesinden bile bu kadar tiksinip tepki verirken,Türkiye gibi iki laftan birinin küfür olduğu,ufacık çocukların bile “a..ına koyayım” gibi bir öbekle cümle kurduğu bir ülkede nasıl yaşamaktadır?
5)Youtube’un kapatıldığı,Kemal Sunal’ın masumane “Eşoleşşek” lafı sansürlenirken "İsmail YK’nın “Allah Belanı Versin”ine ses çıkarılmadığı günümüzde “Bok” lafından bu derece rahatsız olan Wintage nasıl bir dünya hayal etmektedir ?
6)Bu blogtaki herhangi bir yazımı,incelememi,yorumumu okumuş mudur ?
Şimdi bu arkadaş muhtemelen "işte seviyesizce cevaplar" gibisinden bir yorumda da bulunabilir ki beklerim kendisinden.Ama inanın amacım küfürü,seviyesizliği savunmak falan değil ki şu durumda ortada bir küfür yok.Ve inanın ki beni tanıyanlar da onaylayacaktır,günlük hayatta ağzımdan küfür çıktğı görülmemiştir.
Ama bir bok lafına takılırsak Youtube’un kapatılmasına,televizyonda artık her lafın biplenip,her karenin buğulanmasına,insanların görünüşleri ile değerlendirilmesine nasıl tepki koyarız ?
İkiyüzlü olmayın lütfen artık..
Bu arada sitedeki yorumlarda biri de bahsetmiş,ben de başlığa taşıdım Can Yücel’in bir hikayesini.Aslında hikayeden çok başından geçen bir olaydır.Bilmeyenler için aktarayım.
Bir şiirinde geçen “Göt” lafı yüzünden mahkemelik olan Can Yücel hakim karşısına çıkarılır.Kendisine neden bu lafı kullandığı sorulunca Can Baba şu fıkrayı anlatır :
Bir gün köyün birinde bir çocuk hastalanır.Doktor çağırırlar. Doktor çocuğu muayene eder ve ilaç yazar.İlaçlardan birinin anüsten alınacağını söyler ve gider. İlaç saati geldiğinde çocuğun anne babası anüs aramaya başlar.Konu komşuya sorarlar "anüs neresi" diye ancak kimse bilmiyordur.Doktora telefon açarlar.Anüsün neresi olduğunu sorarlar.Doktor da kibarca "makatdan alacak ilacı" der.Baba bozuntuya vermeden “peki” deyip kapatır telefonu.Tekrar sorarlar etraftaki herkese ama nafile.Baba çaresiz tekrar açar telefonu doktora ve makatın neresi olduğunu sorar.
Çocuğun yanına dönen Baba’ya annesi sorar “ne dedi Doktor?”
Baba : Çok sinirlendi,götüne sokun dedi..
Can Yücel bu hikayeyi anlatıp hakime “İşte böyle Hakim Bey,bizim memlekette göte GÖT denir” der ve cezadan kurtulur.
Diyeceğim şudur ki : Bizim memlekette de Boka Bok denir.
Aldığım Günün Blogu ödülünü de boka Bok,Göte Göt diyen tüm insanlığa armağan ediyorum.