Güzel Bir Hüzün

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 17:08


Yazın..

Günün en güzel saati..

Yanında en sevdiğin arkadaşların var.

Bi gölge bulmuşsunuz denizden de hafif bir esinti geliyor gülen yüzünüze vuruyor.

Kaç sene önceki saçmasapan anıları anlatıyorsunuz birbirinize sanki beraber yaşamamışsınız gibi belki 100. defa.

Ama saçmasapan değil aslında o anılar.

Onlar çok güzel anılar.

Onları beraber yaşadınız zaten. Saçma olsa ne yazar ki hem.

Öyle yaşayarak anlatıyorsunuz ki ilk kez dinleyenler "konuyla ilgili bir vtr" izlemiş gibi oluyorlar.

Zaten siz birbirinize "kankam, bilaaaderim, best friendim" demezsiniz ki..

Siz birbirinize adlarınızla hitap edersiniz hep.

Ama o "bilaaderler, kankalar" iki dakikada unuturken birbirini siz o "ad"a hep sahip çıkarsınız.

Gerçektir sizin dostluğunuz "adlarınız" kadar.

İşte o yüzden yaşarken de, anlatırken de hep gerçektir sizin anılarınız. 

Artık o kadar gülersiniz ki yüzünüz acımaya başlar.

Sonra bir durur, denize bakarsınız.

Hani sizden daha yaşlıların uzun süre güldükten sonra bir sessizlik olup "ne güldük be" dedikleri bir zaman vardır ya işte o an siz öyle demezsiniz. O kadar yaşlı değilsinizdir hem daha.

Ama tam da o değildir nedeni.

Onlar "ne güldük be" derler çünkü; artık o zamanlarda o kadar kolay değildir gülmek. Kopulmuştur zaten yakın dostlardan, herkes kendi hayatına bakmıştır, çoluk çocuk vardır, koşturmaca vardır, gülmeye fırsat olmaz.

Gülünce de hesaplanır da "Ne güldük be" denir.

Ama siz daha kopmamışsınızdır. Daha çoluk çocuk yoktur. Daha koşturmaca başlamamıştır ya da daha yürüme seviyesindedir.

O yüzden dostlarınızlasınızdır ve gülüyorsunuzdur; zaten hep yaptığınız gibi. Bunda hesaplanacak bir şey yoktur.

Ama o sessizlik yine de olur.

Belki yenilerini yaşayacağını bile bile eskide kalmışlığın verdiği bir hüzün..

Belki karşında sevgilisiyle oturan arkadaşını görünce hala yalnız olmanın verdiği hüzün

Belki hayatını düzene koyamamış olmanın verdiği bir hüzün..

Belki de orda olmayan birinin verdiği hüzün...

Ama bir hüzün..

Nedeninin önemli ama önemsiz olduğu bir sessizlikle gelen hüzün.

Güzel bir hüzün.

Hala gerçek dostlara sahip olabilmenin, aynı şeylere bile olsa gerçek kahkahalar atabilmenin getirdiği, yalnızsan; yalnızlığın "single" olmak olmadığını, gerçek yalnızlığı hissedebildiğin bir hüzün.

O hüzün gerçekten güzel bir hüzün.

..ve bu şarkı o hüzne çok güzel gidiyor.




Buika - No Habra Nadie En El Mundo

Desde que el agua el libre,
Libre entre manantiles vive,
Jazmines an llorao,
Y yo no comprendo como
En tus ojos niña solo hay desierto.
Hermosa era la tarde, cuando entre los olivos nadie,
Nadie vio como yo a ti te quise, como te quiero.
Hoy los olivos duermen y yo no duermo.

No habra nadie en el mundo que cure
La herida que dejo tu orgullo,
Yo no comprendo que tu me lastimes
Con todo todo el amor que tu me diste

Pá cuando tu volvieras, pensé en cantarte coplas viejas, esas que hablan de amores y del sufrimiento, cuando tu vuelvas niña, te como a besos.
y volaremos alto donde las nubes van despacio.
despacio va mi boca sobre tu cuerpo, tan lento que seguro se pare el tiempo.

No habra nadie en el mundo que cure
la herida que dejo tu orgullo,
yo no comprendo que tu me lastimes
con todo todo el amor que tu me diste


* Bu şarkıyı ve yazıyı bana güzel hüzünler yaşatan tüm dostlarıma ithaf ediyorum.

** Şarkıyla ilgili bir başka yazı için Azuth'un blogu : Masada Boş Bardaklar

Comments (15)

şarkı pek benim dinleyebileceğim bir tarzda değil fakat yazı çok güzel olmuş. ben de en yakın arkadaşlarıma isimleriyle hitap ediyorum ve kanka lafını hiç kullanmadım,) bu tesbit çok hoş.
-tesbit miydi tespit miydi of hep karıştırıyorum bilen düzeltsiz işte-

Eve gelir gelmez, bilgisayarı açar açmaz böyle bir güzel yazıyla karşılaşacağımdan habersizdim ben...

büyülüü bir ses ve ayrıca gerçekten dinleynce insanın içini tatlı bir hüzün kaplıyor ..
ve arkadaşlarla paylaşılan zamnlar anlar üstünden zaman geçtikçe daha değerleniyor daha kıymetleniyor ve az bulunuyor..

bitmesin dostlukların

tam o hüzünleri yaşarken yazını okumak... bu hüzün de gerçekten güzel bi hüzünmüş.

Tam da Buika'nın yarın İstanbul'da konser vereceğini öğrenip onu dinlerken ve bloğumda bundan bahsederken yazını görmek hoş oldu, hem de çok...
Esma

İlk defa dinliyorum, harika bir ses!

Hep geçmişe özlem duyuyoruz, hep eski dostluklarımız gibi dostluklar arıyoruz. Hep eski anılarımızı anlatıyoruz, hep geçmişte kalmak istiyoruz. Yeni dostluklar eskisi gibi keyif vermiyor, mutlu olamıyoruz, eskisi gibi naif kahkahaları atamıyoruz ve daha da çok sarılıyoruz eski dostlarımızın boyunlarına ve anılarına.

Kalbim buruldu dinlerken ve okurken. Keşke yine günbatımında denizden dönerken yanmış yüzümüze rüzgar deyip geçse de tatlı tatlı acısa dudağımız, yüzümüz, dostluklarımız.

Birşey unutmuşsun:
Hem tarih, hem yer, hem de özneler.
Neyseki doldurmuştum geçen haftasonu tüm bunları. Hem de en sevdiğim E. harfimle. Burada olsan bu kadar yazamazdın.
Ha bi de sahilden esen ılık yaz meltemi vardı ara ara saçlarımızı birbirine kattı.
:)

http://beyazfanilalilar.blogspot.com/2010/07/guzel-bir-huzun.html

alıntı yaptım izninle : )

Şarkı güzel tamam, ama yazı ayrı bir güzel.

10 numara bir yazı hbba! moda'da arkadaşlarımla oturmuş,gülmüş ve o sessizliği yaşayıp, söylediklerini düşünmüş kadar oldum.. Yaşamış kadar olmam da yaşadığımdan değil mi ya!
J.

o günleri yaşarken..cocha buika'yla ve onun eşsiz yorumuyla tanışmışken..aman allahım bu yazı bu şarkı cuk oturmuş..

yazı çok hoştu gerçekten, öyle arkadaşlıklarla hayat daha güzel ama vardır hep bir hüzün..

Her boku bilen bey,hiç utanmıyor musunuz gecenin bu saatinde,sevgilisi taa Kolombiya'larda olan bu yürüyen libidoya ilk sevişmesini hatırlatmaya?Neyi nereye sokacağını bilmiyordu ama "senin yüzün güzel bir hüzün" diye şiirler attırmasını biliyordu kerata.

tey tey...bence hepsini en kolay bu anlatır.çok şeyi anlatır ama tam olarak ne olduğunu tey tey in dili olsa böyle anltırdı..Dilberay dan kötü olmasın Buika da "hij fena değilmiş hani".