Kendime Diss

Posted by her boku bilen adam | Posted in , | Posted on 17:36

Bir aydan biraz daha fazla bir süre önce "son kitabımı yazmak için sizlere kısa bir veda ediyorum" tadında bir yazı yazarak ara vermiştim bloga.

"Bloga ara verip kitaba yoğunlaşayım" ayağına kendimi bir elimde kadeh, diğerinde purom, kapandığım dağ evinde şöminenin önünde, klasik müzik eşliğinde daktilomda yazılarımı yazarken bulacağımı mı sandım bilmiyorum ama; bir elimde gofret, önümde televizyon, dünya kupası maçlarını izleyip vuvuzela sesi kulağımda öter halde buldum kendimi.

Hele bir de benimle röportajlar yapılır, her taraftan "bugünlere nasıl geldiniz, kitabınızda neler anlatıyorsunuz, gençlere ne tavsiye edersiniz" diye sorular sorulur, formspringde on dakikada bir "benimle evlenir misin?" diyen kızlara klorak lekeli şortumla esprili yanıtlar verirken bugün milliyette çıkan röportajımla dank etti kafama bir şeyler.

Ne yapıyorum ulan ben ?

Daha çıkmamış kitabımın artisliği, twitter ünlüsü yaftası, gazeteden röportajlar, önüme gelen herkese her şeye gerekli gereksiz sallamalar..kalp kırmalar falan..

Tamam ruh halim çok da iyi değil son bir kaç aydır ama bu kadar da kendimi kaybetmemiş olmam gerekmiyor muydu benim ?

Hadi desem "e ufak da olsa bir şöhret var tabi onun etkisi" e o da yok ki ?

Öyle olsa biraz heyecan duyarım ama zerre heyecan da yok bende.

E o zaman nedir bu saçmalamalarımın nedeni ?

İnanın hala bilmiyorum.

Son 1 ayda bana "neyin var" diye soran herkese farklı cevaplar verdim. O an sıralamada hangisi varsa o idi cevabım. Ama hiç biri de asıl nedeni değildi.

Hala da bilmiyorum asıl neden ne ama ben bloga geri dönmek istiyorum şu an. Kitabın da canı cehenneme (aslında böyle demeyecektim burda ama; tv açık ve adamın biri aynen bu cümleyi söyledi)

Bu yazıyı da kendime haddimi bildirmek için yazıyorum.

* Bu arada bahsi geçen röportajda aslında 2 saati aşkın konuştuk. Ama malumunuz bir röportajda söylediğiniz şeyler yazıya dökülünce eksik kalabiliyor. Bunda da röportajı yapan Ceren'i kastetmiyorum. Hatta tam aksine gayet samimi ve güzel bir otam sağladı bize. Bahsetmeye çalıştığım bazen insan içinde bulunduğu ruh halinin de etkisiyle fazla coşabiliyor. O gün de öyle bir ruh hali içinde idim. Misal spor bloglarının her maça ayrı yazı yazması ile kastetmeye çalıştığım "fotomaç benzeri şekilde her maça yazılar yazan sığ bakış açısındaki blogların artması" iken orda sadece "spor blogları her maça yazı yazıyor" gibi yansımış. Keza aynı şekilde Serdar Kuzuloğlu hakkında "internet ekipler amiriyim diye geçiniyor ama nick kullananlara karşıyım diye dolanıyor" gibi bir üslupta değildi anlatmaya çalıştığım şey. O çıkışına hala karşıyım ama bu kadar sığ bir şekilde ifade etmek istememiştim.

* Bu açıklamaları da kıvırmak ya da herkese mavi boncuk dağıtmak amacıyla değil; en sevmediğim şey olan yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için yapıyorum. Ayrıca eğer bir gün götüm kalkarsa onu da kendim indiririm gördüğünüz gibi.

Comments (33)

oysa ki herkes orhan gencebay dinlese "beni böyle sev seveceksen" diye girse hayat ne mutlu mesut bir yere dönüşecek bir bilsen.

ohhh be kendine geldinn hele şükür,,sürekli maç tiviti yazıp durdun öle mal mal izledik biz kızlarda,,alışmışım iilla ki tivitlarına yorum yapmaya gıcık olmuştum valaa ohh yaradana :Pp

"Ayrıca eğer bir gün götüm kalkarsa onu da kendim indiririm gördüğünüz gibi."

Bu cumle kisir donguye girmeye cok musait, uyarayim. Fatih Terim misali "got kalkarsa o gotu indirecek olan da benim, baskasina indirtmem." falan tarzi aciklamalar gelebilir, tetikte olalim. (dil cikaran smiley)

Tüm olayı getirip 'kalkmış götü indirme metodları'na bağladık ya, ne diyelim biz daha :)
Bi'de sizi '3'ü 1 arada' şeklinde tanıtmayı-pazarlamayı (uygun sözcük bulamadım kusura bakma cicim) kesip teker teker ele alsalar tam süper olacak.
Kib,öptm,by.

"(aslında böyle demeyecektim burda ama; tv açık ve adamın biri aynen bu cümleyi söyledi)"

bu çok hazin geldi, "ayyy^^" dedim okuyunca böyle.

bi de yanlış anlaşılmak kötü, ondan rahatsızlık duymak ayrı kötü. çok sıkıcı.

ben de 3lü sunuma karşıyım. ben pucca'yı beğenmiyorum mesela bana göre kadın bloggerların başında da gelmiyor. ama seni severim. sami de iyidir. şimdi şöyle bir şey de var tarzlarınız çok farklı yani bu noktada da birlikte lanse edilmek yanlış olmuş ama tebrikler yinede. buralara gelmek de bir mesele. bir de bu artzilenme muhabbetine iki çift lafım var kaileye al ya da alma sen verirsin gereksiz insanlara değer veriyorsun son zamanlarda ama kırmaman gereken kişileri de kırıyorsun (bkz: ben hbba'da bunu gördüm) yine de kendini toplayacağına inandığım bir adamdın ki öyle de gibi görünüyor. uzun tuttum idare et.

yazdığımı okudum da klavye kaymış bi bok anlaşılmıyor neyse sen anlarsın işte ne de olsa hbba...

abi senin şu gadgetlardan ikisini kendi bloguma aldım.umarım sıkıntı değildir.sorun olacaksa cevabını burdan takip edicem.cevap yazmazsan bunun anlamı sorun değil demektir benim için :)

saygılar

mamo,

niye sorun olsun benim yarattığım şeyler değil sonuçta kullanabilirsin.

mademoiselle,

anladım ne demek istediğini ve farkındayım merak etme.

bir de şu üçü bir arada olayı diyorsunuz ya tamam haklısınız ama bu bilinçli yapılan bir şey değil. sonuçta üçümüzün de hatta bu ekiptekilerin hiç birinin birbiri ile pek alakası yok. hepsi de ayrı sularda geziyor.

azuth,

bizim kod işi ne oldu hocam ?

özlemişim sizi sevgili izleyenler.

özlemişim diyorsun da bir gidiyorsun ortada yoksun. ayrıca 100 film noldu unuttun onu bu konuda da çok kızgınım ben sana -ki yalnız da değilim bu kızgınlık da- biri çıkıp da ne hakla kızıyorsunuz lan beğenmiyorsanız okumayın bık bık ötmesin blog hesabımı bile sırf yazmak için değil sevdiğim bloggarlara yorum yazmak için açmış bi insanım o yüzden kızma hakkımı görüyorum. evet sonuç olarak 100 film beklenmek de.

Ropörtajı yarım yamalamak okuyabildim ama başlıktaki "gerçek kimliğin gizlenmesinin durumunu" sık sık düşünür oldum.. Bazen blogta orda burda kimliğimi gizleyerek yazdığımı düşünüyorum da neler yazardım neler diyorum.. Ki açık sözlü bir insan olmama rağmen ne kadar da sınırladığımı anlıyorum kendi kendimi.. Kitabı bekliyoruz,bu kadar miskin olmayın, bakın dünya kupası da bitiyor hem :)

Huzursuz olmamalısın bence. Sen de blog yazan, twitter kullanan bir çok insan gibi paylaşmak için burdasın fikirlerini. İnsanların da senden beklentileri olmamalı, kendini kötü hissetmemelisin. Evet, kitabını merak ediyorum, yazılarını ilgiyle takip ediyorum. Ama seni yargılamıyorum. Gerek yok buna bence. Neden belli bir standardı tutturma mecburiyeti hissedesin ki? Ya da sana böyle hissettirsinler? İster futbol, ister aşk ister bok...Ne hakkında yazarsan ve ne yazarsan yaz.."ne oluyo lan bana" şeklinde hissetmemelisin.
İyi seyirler, kolaylıklar dilerim.

ilişki sayısının çok olmasının başarısızlık olduğunu düşünüp çuvaldızı direkt kendine soktuğunu görünce, her ayrılık sonrası yaşadığım başarısızlık hissi geldi aklıma. oyun arkadaşı bulmuş gibi sevindim.

Böylesi bir geri dönüşe daha çok sevindim:))

"Onlar biraz kendilerine bakacak."mı? Bence "kalemi keskin, edebi bilgisi güçlü insanlar" derken facebookta çıplak kadın resmine bakan küheylanlar kasdedilmemiş. "kalemi keskin, edebi bilgisi güçlü insanlar" kastedilmiş. Gerçekten yazar olanlar yani.

"Vakit’ten tut, Taraf’a kadar hepsini okuyorum, komik geliyor bana." cümleyi anlamadım.

"Şu yazarı çok beğeniyorum demek fanatiklik biraz." seviyoruz desek de yanında bence çoğu iyi de yazıyor dersek yine fanatik olur muyuz?

"Bir kere çok cesur değiller, tek taraflı bakıyorlar her şeye. Eğriye eğri, doğruya doğru değiller yani." Ne önerirsin? Mahlas bulmalarını mı?

Eğer bu yorum şakkadanak yayınlanmaz ve bir onaydan geçecekse yayınlama, sadece senin okuman kafi bana.

Sana farklı yollardan ulaşmaya çalıştım yeni hesabımla ama maalesef görmezden geldin ya da görmedin.
Belki kızacaktın belki sen de aa kıskanıyor o yüzden diyecektin ne bileyim çekindim biraz da sonra zaten sen de ilgilenmeyince bıraktım meseleyi öylece.
kitaplı olmuş olacak diğer arkadaşlara bir şey demiyorum onları bloglarından çok ff'den takip ediyordum ama sen blogunu da okuduğum birisin ve arkadaşım olarak da görüyorum.
Yazdıkların etraftaki sığ insanlardan farklı.
dedim ya kızabilirsin bana ama battı balık yan gider, beni arkadaşın olarak görüp görmediğini bilmiyorum blogumu zamanında takip edip etmediğini de bilmiyorum ama söyleyeceğim artık ne yapayım.
Bu yayıneviyle diğerleri yola çıkabilir bir şey demem ama sen çıkmamalıydın.
Blog yazarları düzene popüleriteye bulaşmayı istemedikleri için blog yazarlar, popüler olana düşmandırlar gibi bir düşüncem vardı benim. Bu kitap işi beni hayal kırıklığına uğrattı. Benim gibi düşündüğünü popüler olanla rahat rahat dalga geçebileceğini düşündüğüm HBBA'ın çıkıp da benim de kitabım çıkıyor demesi beni şaşırttı işte ne bileyim.
Hani bu yayınevinden çıkacak bir kitabın amacı bellidir. gerçekten edebiyat anlamında bir kitap olmayacak oradan çıkan kitap, amaç sadece çok satıp popüler olması.
Ve birkaç tane daha insanı daha popüler yapmak.
Şimdi alemde artık eski popülerlerin popülerlikleri bitti. Diziler, kitaplar şunlar bunlar hep yeni insanlar, (onlara göre) sıradan hayatlar tutuyor ve bu insanlar tercih ediliyor. Yeni malzemeler aranıyor.
Bunun bir parçası olmayı -bak yine söylüyorum kızacağını düşünüyorum gerginim biraz :) - sana yakıştıramadım ben.
Be hey cesetizleri, sen blogu kapatıp gitmesen sana teklif gelse kabul etmezdin sanki..
Teklif gelseydi oh lan der şöyle bir gerinirdim ama yeminle kabul etmezdim. Sebeplerim de bu saydıklarım olurdu.

Hadi yanlış bu, bu işten vazgeç gibi saçma bir şey için yazmadım bunu.
Sadece içimde kalmasını istemedim, söyledim kurtuldum. Seni eskiden beri okuyan biri olarak en azından saçma salak gazetelerde görmek istemediğim için yazdım. Anlayışına sığınıyorum.

Velhasılı kelam, bana kızmazsan sevinirim :P

Şakkadanak çıkıyormuş ehuahe
neyse bari bu ihtimali düşünerek yazmıştım :)

Senin ve birkaç kişinin götü fena halde kalktı. Üstelik daha kitabınız bile çıkmadan. Bir çıksın bakalım neymiş, ne değilmiş sonra bu ahkamları kesersiniz. Pucca'yı sevmezdim ama yaptığı röportajları okuduğumda kendinin farkında olan kadını gördüm. (hala sevmiyorum) Olayın ne olduğunun farkında rezil bile olabiliriz diyor, sadece kendisiyle dalga geçiyor. Üstelik ne oldum delisi olması gereken aranızda tek o iken, onun bu şekilde davranması sizin ise sürekli olarak "kitap yazıyorum, burada olmam, köşe yazarları çok kötü, ben farklıyım herkes salak, biz yepyeni bir çağ açtık" tavrınız itici. Yeni bir çağ yaratmadınız siz, sadece deniyorsunuz. Üstelik ben senin yerinde olsam bu işe evet bile demezdim. Bu son sözümü de unutma: Kendini bitirişine el çırpıyor bu insanlar.

Kitapla biteceksin çünkü daha çıkmadan kendini bir bok zannetmeye başladın, kırpmışlar söylediklerimi bile demişsin. Twitterdan izleyicilerin var diye kendini dünyanın merkezi zannediyorsun ama buradan bakınca öyle değilsin. Hayatta başarılar.

her canlı bir gün etap birahanesini tadacak...

götünüz kalkarsa da gelin lan tabure var otururuz ne güzel tahta tahta...

sami evladım, neredesin çocuğum?

Kendine Fan sayfası bile yapmışsın. Ulusal basında Hbba diye köşe bile açmışsın asdfghjhgf :D in artık aşağıya hbba, sen sadece twitter denilen yerde okunan bir tipsin o bu şu gibi.. Kitabını bile okumadık belki de çok kötü çıkacak, ortada bir ürün yokken oturup "bizim sayemizde edebiyat kabızlıktan çıktı" demen sadece hadsizliğini belli eder. Kendini edebiyatı kurtaran adam olarak görmen de ilginç doğrusu. Şu yazı bile ego kokuyor buram buram, aynaya ara sıra bak ne olduğunu hatırla.

@H aynen de düşündüğüm gibi olmuş ne hakkınız var susun modunda yorum atmışsın kimseyi dinlemek zorunda değilmiş hbba bik bik bik canım benim ya çok düşüncelisin...

Bu arada @cesetizleri @adsız ikinize de katılıyorum. ama @adsız kaçırdığın nokta hbba bunun farkına vardı zaten. ve özellikle hbba dışında bir kaç kişinin ki gereksiz yere kalktı twit muhabbetinden ötürü. twit dediğin nedir esasen adam olan kendini blogda gösterir (bkz:siminya) kaldıki siminya'nın kitabı falan da çıkmıyor aslanım benim. yoksa twit hikaye yani. 140 karakterle kim neyi ispatlıyorsa anlamış değilim tabi karakter meselesi!ayrıca pucca konusunda aynen katılıyorum zerre sevmem (ki yukarıdaki yorumumda söyledim)ama kadın kendinin farkında sırf bu sebepten az biraz sempati duyuyorum ne yalan söyleyeyim.

yine de hbba boş beleş değil yine diyorum bir kaç kendini bilmeze uydu evet ama ben inanıyorum artık farkında o da bunların bu kadar üstüne gidilmesine de karşıyım.

yazdığınız pek çok şeye katılıyorum. bunu da ibrahim tatlıses'in her önüne gelene en samimiyetsiz şekilde "saygııı duyuyorummm" demesi gibi bir katılma olarak almayın.

cidden katılıyorum.

ama karşı çıkmak istediğim bir nokta var ki o da şudur;

ben farkındayım son bir kaç aydaki saçma tavırlarımın ki bundan herkes rahatsız. bu ekiptekiler de dahil.

diyeceğim şu k bu tavrın ve bu yaptığım saçmalıkların ne kitap olayıyla, ne de şu an içinde bulunduğum popülerlik (öyle deniyor diye bunu kullandım) durumlarıyla bir alakası yok.

içinde bulunduğum durum tamamen benim ruh halimle alakalı. bunu da günlük hayatta olduğu gibi net dünyasına da yansıtınca böyle "popüler oldu saçmalıyor" gibi algılanıyor ama öyle değil cidden.

ben iyi değilim. iyi olmayınca da iyice agresfileştim, iyice saçmaladım, kalpler kırmaya başladım. bunu günlük hayatta da nette de yapmaya başladım.

farkındayım ve kendime çeki düzen vermeye çalışıyorum.

yazıda da dediğim gibi cidden bunun nedeni kitap falan da değil. ki kitap olayını hep saklamaya çalıştım ben.

cesetizleri,

bana hangi yollardan ulaşmaya çalıştın da ben karşılık vermedim ?

şaşırdım cidden.

herbokubilenadam@hotmail.com buna mail atar mısın. msn'e de ekleyebilirsin.

öz eleştiri her zaman her yerde iyidir .. ;)

bugüne kadar kitabı hep gizli tuttum yalanı da müthiş olmuş, yersek.
yoruma bunu yaz, ama yazının daha girişine "şşş ben kitap yazıyodum ha unutmayın, bakın linki de burada" diye reklam yap.
Levent Kırca tavırlarıyla eleştirdiğin sistemin parçası oldun bunu kabullen artık
bir de siz şimdi aranızda "tepki alıyoruz demek ki kıskanılıyoruz" gibi bir avuntu da geliştirmişsinizdir.
maalesef gerçekleri görün, "we're not laughing with you, we're laughing at you"

SSAY

hand solo naber ? özlemişim seni de.

levent kırca'ya laf söyleyen karşısında peni bulur...

samimiyetinizi kaybettiniz sen de pucca'da. yazılarınızda eksi samimiyet yok, artık bir kaygınız var vay bee beni kimler okuyor şu anda acaba diye.

Her güzel şeyi geç keşfeden ben sizin bloga da yeni rasgeldim. normalde günlük gibi drama queen ayakları takınarak yazılan bloglar bana her zaman sıkıcı gelmiştir. içtenliğinize yürekten inandığım, kısa ve akıcı anlatımınızı beğendiğimden takibe aldığım ilk blog oldu bu. özellikle de eleştirilere açık bi kişiliğe sahip olmanız çok hoş.
ama şöyle bir geçmiş yazılarınızla şimdikilere baktım da lilith'in dediği şeyin doğruluğunun farkına vardım. tabi siz bunun kitap ya da popüler olmayla değil de ruh halinizle ilgili olduğunu belirtmişsiniz. tamam. belki gerçekten bu böyledir ama şu da bi gerçekki eskiden sadece kendiniz için yazıyorken şimdi sizi takip edenleri de düşünüp acaba beğenirlermi kaygısıyla yazıyorsunuz doğal olarak. bu yüzden samimiyetten uzak oluyor belki.
kitap çıkarma konusunda da çok tepki almışsınız. yok efenim edebi amaçla değil de popiler amaçlıymışmış. e blog da yazma o vakit. sanal alem popüler olmak için yazılı basından daha etkili şu zamanda zira. hem şu an yazar diye geçinen biçok kişiye de kapak olacağına inanıyorum kitabınızın.