Bi Bakar Mısınız ?
Posted by her boku bilen adam | Posted in blog alemi , kişisel | Posted on 07:13
Yaklaşık 10 gün önce blogun hesabına bir mail geldi. 15 yaşında lise öğrencisi olduğunu söyleyen biri şu cümleleri kurmuş özetle :
Selamlar.Uzun zamandır takip ettiğim bloglardan biri sensin................ben de bu işe el atayım dedim ama internetten pek çaktığım yok. Yabancı dil öğrencisiyim ama yabancı dilim yok. Türkçem İngilizce olmuş zaten ötesi var mı ki ?.................... Soracağım sorular var ve de öğrenmem gerekenler.
15 yaşında bir çocuktan böyle bir mail almak, kendisine rehberlik etmemi istemesi hoşuma gitti açıkçası. Ama o sıra pek uygun olmadığımdan sadece adresi msn'e eklemesini ve uygun olduğum zaman kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.
Ne yalan söyleyeyim unuttum sonra da .
Sonra bu gece, hatta bundan tam 3 saat önce aklıma geldi çocuk. Uykum da kaçar gibi olmuştu ki gireyim bakayım neymiş neyin nesiymiş neler yapmış diye.
TheKid demiş kendine. Blogun adını da "Bi Çocuktan Nameler" koymuş.
2 tane de yazı yazmış şimdiye kadar. İlk yazısında beni ve Pucca'yı takip ettiğini ama artık kendisinin de yazmak istediğini, sadece okumakla olmadığından falan bahsetmiş. Sonra da her konuya dalmış. Çorbaya çevirmiş yazıyı ama yaşı, samimiyeti ve ilk yazı olması itibari ile hoş bir çorba olmuş. Gülümsetti beni açıkçası. Aradaki yazım hataları, yanlış sözcüklere falan girmiyorum.
Ama ikinci yazıyı okuyunca açıkçası en klişe tabirle dehşete kapıldım. Fazla detaya girmeyeceğim yazıyla ilgili. Bu yazının sonunda linkini vereceğim gidip kendiniz göreceksiniz.
Bu yazıyı yazma nedenimse şu, TheKid belki çok sıradan , belki de çok özel bir çocuk, işin orasını sadece iki yazıdan kestirmek mümkün değil. Ama kestirebildiğim bir şey var ki TheKid, "içimden geçenleri buraya dökmek istiyorum kimse okumayacak olsa bile" diyip ilk yazısının adını da "Okumak Ayıp Değil Yazmamak Ayıp" koyacak bir çocukken iki satır sonra elde bıçaklı resim koyup, dövdüğü adamlardan bahseden hangi yoldan gitmesi gerektiğini kestiremeyen saf bir çocuk. Her çocuk gibi.
Şu an fazla romantik olduğumu, sırf çocuk bana bir mail attı da benim yazdıklarımı önemsedi diye sorumluluk bilincine düştüğümü düşünüyor olabilirsiniz. Belki de gerçekten öyle. Ben de bilmiyorum bunu tam olarak ama; beni uyutmayıp içime kurt düşüren ve sabahın 6'sında hem de 2 saat sonra kalkmak zorunda iken bunları yazdıran bir durum bu.
"Şimdi bunları niye anlatıyorsun bizden ne istiyorsun?" diyorsunuz.
Hani bir kaç ay önce polise taş atan çocuklarla ilgili kendi çocukluğumdan da kesitler içeren bir yazı yazmıştım "Çocuk İşte..." başlığı altında. (okumamış olanlar başlığa tıklayabilir)
İşte o yazıda biraz kendi özelimden de örnekler vererek çocukken aslında çocuk olduğumuzu ve bize yol gösterecek, kendi adam olma yolumuzu çizecek, (belki iddialı bir laf ama) "aydınlanmamızı" sağlayacak şeyleri yaşadıktan sonra ancak kendimiz olabileceğimizden dem vurmuştum.
Benim için gece uyuyamadığım için öylesine okuduğum bir kitap ve sırf vakit geçsin diye öğlen sıcağında evde yalnızken izlediğim bir filmle başlamıştı bu "kendini bulma" evresi.
Belki TheKid gerçekten de ikinci yazdığı yazıdaki çocuğun, adam haline dönüşecek etrafımızdaki çoğunluk gibi. Ama ben yine tekrarlamak gerekirse belki fazla romantik düşünerek, belki "HBBA'dan etkilendim" lafından haz alarak belki de aranızdan bazılarının şu an düşündüğünü adım gibi bildiğim "blogu okuyan kızlara şirin görünme kaygısı içinde" sizden bir şey rica ediyorum.
Lütfen şu blogu ziyaret edip şu iki yazıyı okuyun ve gerekirse her ikisine de bir yorum yapın. Azarlamadan, kızmadan bir şeyler yazın. Hatta blogunu izlemeye alın.
Belki boşa kürek çekeriz TheKid uğruna. Belki aydınlanmak şöyle dursun; iyice karanlığa gömülür bu çocuk. Ama bu "çocuğu" sadece bir beladan bile uzaklaştırabilirsek sizce de güzel olmaz mı ?
Anca oturduğumuz yerden aıp tutmaya itiyor bu yaşam şartları bizi. Bari oturduğumuz bu yerlerden hiç değilse bir çocuğun hayatına etki etme şansımız olsun.
Diyorum ya belki baltayı taşa vuracağız ama,
Biz bir deneyelim de.. (Fazla hassasım sanırım bu aralar)
* İlk Yazısı : Okumak Ayıp Değil Yazmamak Ayıp
* İkinci Yazısı : İsyanım Var Arkadaş
1 çocuk değişir,dünya değişir.dalga geçmek için yazmadım,ciddiyim.okurum hemen...
Konu basit ama yazış stili güzel =) Önemli olan da o zaten bence.
HBBA, bahsi gecen arkadasin yazilarini okuyunca ben de kisaca yazma geregi duydum bir benzerinin hikayesini.
Kendisi ile de paylastim. Umarim gerekli dersleri zamaninda alir.
Bizlere de belki bir nebze olsun bu arkadasa yardim etme firsati sundugun icin sana da tesekkurler!
Usta.. Öncelikle teşekkür etmek istiyorum benim gibi sıradan birini düşündüğün için.. İşe yaradıda.. Umarım artık ilerde bahsettiğin gibi biri olmam. Tabi bu benim elimde olan bişey. Olmıcamda istemiyorum. Aklım başıma geldi. Karşında o iğrenç insanı görmessin umarım. Gene söylüyorum,takipçinim..
yazıyı okuduğumda ne biliyim hiç garip,acayip gelmedi.alışmışlık galiba.çevrmde srkli böyle şeyler oluyo çünkü.sadece ben deil tüm gençlern çevresnde böle şeler vr.ama böle şeyleri önmsemenz ve konu hakkındaki grşleinizi söylemenz çok hoşuma gitti :))
iki yazıyıda okuyorum ve gerekli yorumumu yapacağım
sana güvenip okumaya başladım ama 15 yaşındaki birisi için bile çok hafif ve amaçsız olmuş. Ama suç çocukta değil sen de kardeşim. niye uğraştırıyorsun bizi çoluk çocukla bi daha olmasın:p (2.sine bakamadım bile)