Dans Edelim Mi?

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 22:12

"Yarından itibaren kesin rejime başlıyorum" der gibi "Yok ya yok; bundan sonra hiç bir şeyi takmayacağım. Öyle anı yaşayacağım. Millet nasıl beceriyor ben de öyle olacağım işte" diye kaç kere kandırdım kendimi bilmiyorum.

Gözünün ta içine sokulan gerçekleri görüp de mavi hapı seçip kaygısız, vurdumduymaz, hayattaki en uzak kaygısı 2 dakika sonrasını kapsayabilen biri olmak varken kırmızıyı susuz yutuyorsun ya zamanında; hep ondan oluyor zaten bunlar.

Bir şeyleri kafaya takan, sorgulayan, sonuçlarına da olumlu ya da olumsuz katlanıp acısını da tatlısını da yaşamayı göze alıyorsun o kırmızı yüzünden.

Ama güzel oluyor biliyor musun?

O sahteliği görüp de onun içinde yaşayanlar kahkahalar atarken hep, ya da 15 dakika içinde unutabildikleri "aşk acıları" yaşarken; sen her şeyin en gerçeğini yaşıyorsun. Gözyaşın da gerçek senin, gülümsemen de. Hatta sen onlar boktan esprilere kahkahalar atarken öyle güzel somurtabiliyorsun ki yüzlerine baka baka konuşmadan "siz malsınız" diyorsun. Sanki filmin altyazısından okur gibi suratından anlıyorlar. Hem de "Fuck off" diyince sen; onlar altyazıda "Lanet olsun" diye görmüyorlar. Harbi fuck off'u görüyorlar suratında.

Zaten bazısı hapı bile seçmemiş oluyor. Doğuştan maviyle doğuyor onlar.

Neyse işte diyorum ki bazen o her şeyi sorgulamaktan kafayı bozduğun zamanlardan sıyrılıyorsun..

Gerçekten de "aman be" diyesin geliyor en gerçeğinden.

Tek başınaysan kendi kendine dans edeceğin bir şarkı açmak istiyorsun. Birileri görse o halini nasıl rezil olursun biliyor musun?

Ama inan o an seni biri görse de devam edebiliyorsun o saçma dansına.

Ya da biri varsa yanında ona sarılıp dans etmek istiyorsun güzel bir şarkı eşliğinde. Hem de en alakasız yerde en alakasız zamanda. Ritmi tutmasa da, ayağına bassan da saçma saçma figürler de sergilesen o an o geliyor işte.

Kırmızı hapı seçmiş olanlar şu şarkıda bi denesin dediğimi.

Güzel oluyor.

Nouvelle Vague - Dance With Me



Let's dance little stranger
Show me secret sins
Love can be like bondage
Seduce me once again

Burning like an angel
Who has heaven in reprieve
Burning like the voodoo man
With devils on his sleeve

Won't you dance with me
In my world of fantasy
Won't you dance with me
Ritual fertility

Like an apparition
You don't seem real at all
Like a premonition
Of curses on my soul

The way I want to love you
Well it could be against the law
I've seen you in a thousand minds
You've made the angels fall
Won't you dance with me
In my world of fantasy
Won't you dance with me
Ritual fertility

Come on little stranger
There's only one last dance
Soon the music's over
Let's give it one more chance

Won't you dance with me
In my world of fantasy
Won't you dance with me
Ritual fertility

Take a chance with me
In my world of fantasy
Won't you dance with me
Ritual fertility


*Nouvelle Vague resmi sitesi için buna, myspace sayfaları için buna tıklayın.

*Haftanın Şarkıları'nı eskisi gibi "şu albümden şu sanatçıdan" demek yerine böyle yazasım var bu ara. Bence böyle daha güzel hem.

Comments (19)

bebeyim, birilerinin suratına bakıp "fuck off" demek 17 yaşındayken güzel ama artık ikimiz de 17 değiliz.

saygılar

Bu tatta bir de Soko- I'll kill her var ki, tadından yenmez o da..

kırmızı hapın en güzel yanı ise yaşadığın onca boktan şeye rağmen bir şeyleri gerçekten öğrenebilmen ve aynı hataları yapabilme olasılığını biraz düşürmen olsa gerek. ama bazen bu kadar kaptırmamak ve ayna karşısında saçma sapan dans etmek ya da karga sesli bile olsan duşta avazın çıktığı kadar şarkı söylemek gerekir.

Muhteşem.

ne şarkıdır ama! fotoğraf şahane ayrıca..

gerçek kıvamı her şeyi daha başka yaşatıyor insana

Tam yine kayboldun dediğim anda, böyle muhteşem bir yazı görmek beni çok mutlu etti. Kaybol ama yine böyle yazılarla geri dön.

Bittikçe sürekli başa dönüyorum.

Yazı kadar da koyulan klip de bir o kadar yazıya göndermede bulunuyor, neden diyecek olanlara diyeceğim şudur : arka planda görülen dans sahnesi Jean Luc Godard'ın "band of outsiders" filmdinden alıntıdır nauvelle vauge yeni dalga demektiri Godard Fransız yeni dalga akımının en önemli temsilcisidir, şimdi buraya kdr ne alaka diyeceğinizi tahmin edebiliyorum velhasıl kelam Godard filmlerine aşina olanlar bilir ki godard filmlerinin alt metinlerinde mutlaka bir yenilik vardır. şimdi bu dans sahnesine geçmeden önce Godard tüm sinemasal gerçeklikle dalga geçer ve Brecht'yen yabancılaşmayı kullanır dans sahnesi öncesi arthur şunu şöyler "bir dakika sessizlik uzun olabilir ama gercek bir sessizlik dakikasi sonsuza dek surer" bunun üzerine filmdeki tüm ses bir dakikalıgına kesilir, sıkılırlar ve dans etmeye başlarlar bu esnada müzik kesilir ve filmin anlatıcısı Godard, karakterlerinin iç seslerini dışa vurur, arthur odie'nin (ki bu isimler tesadüf değildir,) adımlarını takip eder ve kafasından geçen onunla sevişmektir, Franz ise her şeyi ve hiçbir şeyi düşünüyor, jack london romanların geçen zamanların hayalini kuruyor, dünya bir rüya olsaydı, ya da rüya bir dünya, ne olurdu onu merak ediyor. Yazıyla bağ kurmaya girersek aslında gerçek çok yalın sade kaba bir dil gerektirirken; yalan ise bizi içine çeken sahte bir kıvraklığın içine sokuyor, Godard filmleri de kırmızı hapı yutup hayatı tüm çıplaklığıyla sorgulatan bir o kadarda hayatın maviliğine güldürtüyor. eline sağlık HBBA

'kırmızı olsun, üç kuruş fazla olsun.'

yaşadığımı hissediyorum kırmızıyı yuttukça.

cok iyi geldi lan gece gece. sevdim. facete bi paylaşasım geldi. beddua etme bulursam gebertirim.

Tam da "dance with me" dinlerken bloğu açmam,hoş bir tesadüf oldu!
Bu aralar kırmızı hapı yutan kalmadı benden başka galiba diye sorgularken,yazıyı okumam ikinci güzel tesadüf.
let's dance!

öyle de olur, böyle de olur. ama hep mavi ya da hep kırmızı olmaz. mavili günler için:

Kimse seni seyretmiyormuş gibi danset. Daha önce asla incinmemiş gibi sev. Hiç kimse seni duyamazmış gibi şarkı söyle. Cennet, dünyadaymış gibi yaşa...

evet. dans edelim her boku bilen adam.

Bahsettiğin "takıklıkla" yaşayabileceğimi sanmıyorum. Şimdiden yoruldum, geleceği düşünemiyorum bile. Ha eğer "bak bize yaşıyoruz işte, başedebiliyorsun" diyorsan... İnşallah öyledir.

Bence de böyle daha iyi.
Eline sağlık.

Çok yorum yapasım vardı, böyle paragraf paragraf; ben de böyle demiştim, ama bem şöyle düşünmüştüm diyecektim... Amaaan boşverdim hepsini, bugün güzel bir gün :)

yuf bunu da biliyorsun...

hayatta bilinmedik şeylerde kalmalı sanki.
kırmızılar, sarılar, pembeler, otlar, çiçekler... akılda isim herhangi bir madde olarak kalsaymış keşke... denenmemiş, kullanılmamış olsaydı...

tabi hayat bu, herkes kendininkini yaşıyor. her boku bilen adam "sana .ok yemek düşer" dese yeri...

bu $arkiyla beni $a$irtmaya devam ediyorsun :) garip

insanlara okunan her yazıda "vayy bee!" dedirtebilmek...okunan ilk yazının sonunda "bu blogdaki her kelimeyi okumalıyım!" isteği yaratabilmek...

insanın seni tanıyor olması hoş bir şey olsa gerek ya da vazgeçtim "hoş" pek anlatmak istediğim durumu karşılayamadı belki "müthiş bir şey" daha uygun olabilir.