Polis ? İmdat !!!

Posted by her boku bilen adam | Posted in | Posted on 04:43

Dün gece televizyonu karıştırırken Kanal D Haber'in tekrarına denk geldim. Bir güvenlik kamerası görüntüsünü yayınlıyorlardı.

Haber de şu : 5-6 kişilik bir grup, siren taktıkları arabaları, polis kıyafeti, cop şapka ve rozetle artık restoran mı pavyon mu gece kulubü mü, bilemedigim bir yere baskın düzenliyor; içerde müzisyeni, garsonu tartaklayıp, bir kadını da saçlarından sürükleyerek arabaya atıp olay yerinden uzaklaşıyorlar. Olay esnasında da içerde bulunan en az 30 kişilik topluluktan biri de çıkıp, olaya müdahele etmiyor. Kaçırdıkları kadına da 6 saat boyunca tecavüz edip sokağa atıyorlar.




Ben burda olayın ne kadar büyük bir vahşet oldugundan, bunlara insan denemeyeceğinden falan bahsetmeyeceğim. Benim takıldığım nokta o kadar insanın görüntülerde de göründüğü gibi polisi karşılarında görünce tepkisiz olarak kalmaları ve olayı öylece uyuşan gözlerle izlemeleri.

Yanlış anlaşılmadan şunu da söyleyeyim ki ben orada şaşkın gözlerle polisi(!) izleyen insanları suçlamıyorum. Bundan yüzde yüz eminim ki orda hangi Türk vatandaşı olursa olsun onlar kadar tepkisiz kalırdı.

Neden tepkisiz kalırdı?

Cevabı çok basit.

Çünkü bu adamlar Polis gibi giyinmişlerdi ve onlara "siz polis misiniz" diye kimlik soramazdık, "benim haklarım var memur bey" diyemezdik, "bana böyle davranamazsınız" lafı ağzımızdan çıkmadan cop inerdi kafamıza.

Biz pek çok olaydan aşinayız polislerin bu tip davranışlarına. Daha geçen aylarda çay servisini beğenmedi diye bir büfeciyi komaya sokmadı mı polis ya da yakın tarihte kafede oturmuş eşiyle yemeğini yiyen bir adamı tokatlamadı mı kameralar önünde, trafik kontrolü esnasında bir aileyi durduk yere hastanelik etmedi mi ?

Biz bu ülkede askere, polise hiç bir şekilde karşı koyma hakkımız yokmuş gibi yetiştirildik. Onlar da her şeye hakları varmış gibi davrandılar bugüne kadar. Dedim ya bugün yolda polis çevirip kimlik sorsa biz ondan "sen polissen kimliğini göster" dediğimiz an biliyoruz ki gidicez merkeze.....

..ve öyle Amerikan filmlerindeki gibi "Hey dostum ben vergimi veren bir vatandaşım" da diyemeyeceğiz o merkezde.

Burda şimdi iyi polis - kötü polis kavramı üzerinde durmak istemiyorum. Bana göre Polis denince akla bunlar geliyor ve bu insanlar çoğunlukta ve çoğunlukta kalmaya da devam edecekler.

Artık olay öyle bir hale gelmiş ki insanlar maskeler yerine suç işleyebilmek için polis kıyafetlerini tercih ediyorlar.

Sizi korumakla görevlendirilmiş insanlar tarafından aşağılandıgınız, dövüldüğünüz, işkence gördüğünüz, sebebsiz yere küfür, dayak yediğiniz ve bunları hiç de yadırgamadığınız bir toplumda büyüyen insanlar olarak buna da tabi ki şaşırmamalıyız, tepki vermemeliyiz.

Bakın tepki verirsek, hakkımızı ararsak, hesap sorarsak kısacası insan gibi yaşamaya çalışırsak başımıza neler geliyor.

"Kimlik sordu dayak yedi"

"Akli dengesi bozuk kişiye polis dayağı"


"Aileye polis dayağı"
 

"Polis durmadı diye öldürdü"

"Polisten akıl almaz vahşet"

"Vatandaş kimlik sorunca dayak yedi"

*Haber linkleri için eksisozluk'den pissed'e teşekkürler.

Comments (3)

Artık olay öyle bir hale gelmiş ki insanlar maskeler yerine suç işleyebilmek için polis kıyafetlerini tercih ediyorlar.
... işte bu yazının özeti bu bence inanılmaz güzel bi tespit olmuş şahane yazıyosun arkadaşım bravo

dilime pelesenk olmuş bi laf var, "burası türkiye."

Aydınları gerizekalı ise polisinden niye insanlık bekliyelim.Takılıyorlar işte.

bak şimdi bişey söylüycem. ama bu kimseyi savunma yada suçlama değil.
hiç polis tanıdığın varmı? benim var ve hiç biri mesleğe başlamadan önce şimdi ki gibi agresif ve anlaşılmaz insanlar değillerdi.
eski ve yaşlı polisler allaha emanet. fırtına estiriyorlar. ama yeniler öyle değiller. belkide ilerleyen yıllarda öyle oluyorlar..bilmiyorum.
bu adamlar çocukken okulda dayak yiyor, aileden dayak yiyor, polis okulunda dayak yiyor, mesleğe geçincede amirinden savcıdan karılarından ha bire azar işitiyor, çalışma saatleri çok fazla. maaşları idare eder. mesai dışındaki saatleri sadece dinlenmeye zor yetiyor. sosyal hayat sıfır. şöyle bi çalışma sistemleri var 12 saat mesai 24 saat istiraat. yani bi gündüz bi gece çalışıyorlar. dengeler alt üst. fazla mesai ücretleri yok. tatilleri senede 2o gün. oda mazerete bağlı yoksa amirleri izin vermiyor. cenaze izni bile 3 gün düşüne biliyor musun? annesi babası ölüyor ve adam 3 gün sonra beline silah verilip sokağa gönderiliyor.. bu iznin 5e çıkıca söyleniyor aman ne ala ne ala..

askerlerinde öyle ama özellikle polislerin (sivil vatandaşla sürekli temas halinde olduğu düşünülürse) piskolojisi denetlenmeli ve bunu bozacak zararlılar temizlenmeli. mesela amirler memurlara daha saygılı davranmalı, mesela çalışma saatleri azaltılmalı, maaşları artırılıp refahları artırılmalı...
polis memurlarının çok ciddi problemleri var ve bu güne kadar görmezden gelindi. şimdi ki hükümet en azından mesai saatlerini azaltmak için daha fazla polis memuru yetiştirmeye başladı ama buda başlı başına bi problem çıkardı başımıza. ünv. mezunlarını 6 ayda polis yaptı. aklı sıra hem personel sayısını artıracak mesai saatlerini azaltacaktı hemde ünv. okumuş kültürlü polisler çıkacaktı piyasaya. ama tutmadı..
hala pesronel açığı kapatılabilmiş değil çünki tüm türkiyede şu an 350 bin civarı polis varken, bizim gelişmiş ülke standartlarını yakalaya bilmemiz için sırf istanbulun 200 bin civarı polise ihtiyacı vardır.
diğer yandan ünv. bitirmiş polis memuları şaşılacak şekilde beceriksiz, tembel ve şiddet yanlısıdır! evet şiddet yanlısı! geçenlerde ünv. lerde öğrenci döven memurlar bundan 6 ay önce kendileri öğrenciydi. hemen hepsi 6 aylık eğitim veren polis meslek eğitim merkezi (POMEM) mezunu. bu memurlar genelde fen-ed. fakultesi işletme yada ziraat gibi iş imkanı olmayan bölümlerden mezunlar. dövdükleri öğrenciler siyasal, hukuk, uluslar arası ilişkiler, yada benzeri bölüm öğrencileri. yani aralarında bir tür sınıf mücadelesi yada okuldan kalma ezikliğin intikamı olmasıda ihtimal. öyle mi oldu emin değilim ama incelenmesi gereken bi ayrıntı bence.
amirleri cop çek dediğinde (ki bu bir karşı saldırı emri değildir) memurlar öyle bir saldırdı ki sanki karşılarında düşmanları vardı.
bu aslında bi süredir ilgilendiğim ve takip ettiğim bir konu. yazmakla iyi etmişsin. boş bi vaktimde bende yazayım özendirdin..
çok uzattım kusura bakma.
:) yazın güzel olmuş ağa. eline sağlık