hiç ahkam kesesim yoktu hbba ama bu haftaki film üçlememi, yumurta ve kısa&acısız'ın yanına tony gatliff'in latcho drom'unu koyarak bitirmeyi düşünmüştüm. Vazgeçip Olağan Şüpheliler'i izledim.

Allah'ın sopasıymışçasına, bu videoyu koymuşsun. Endülüslü bir sevdiğim vardı, Adéla, güzel şarkı söyler, kıvırcık saçları siyahı gururla taşırdı. Sardığı cigaralara tav olmuştum ve çok canını sıktım sonradan onun. verdiğim linkte döndükten sonra onu anmıştım. Buradan da tüm çingenelere ve Endülüs'e selam olsun.

http://durmuscetinakman.blogspot.com/2008/11/como-la-lluvia-sobre-tu-cara.html

Görür görmez "yok artık" dedim
Allahın sopası yok dchetin
Almasaydın Adéla'nın ahını
HBBA böyle bırakmaz yakanı

Silva'nın resmen ikizi sanki
Kafanı vur duvarlara sen şimdi
Adela'nın ahı tuttu bence sana
Kısa ve Acısız kar etmez yarana

Sen otur ağlaya ağlaya Vengo izle
Olacaktın ne güzel Endülüs'e enişte
İçgüveysi oldun buralarda,yüzün mosmor
Ayy yayy yayy yay,ay yay amor....

Hiç olacak şey miydi,
Bu kısa destanımızın adı,
Her Milletten Sevgili idi,
Başrolde adamların en ıssızı.

Morgan ile başladı,
Eva'da yumruk yedim,
Adela sardı yaralarımı,
Katja'dan kazık yedim.

Ve adını anamadığım niceleri,
tadamadığım buseleri,
yazık ki hbba gibileri,
hatırlatır bana o günleri.

Durmuşoğlu der ki,
Bırakalım bu işleri,
Ay güzel deniz mavi,
Kadınlardan geçer elbet,
Her devrimcinin güncesi.

her tarafı testesteron içinde bıraktın dchetin.

unuttuğum "aşık olma sanatını" hatırlattın bu şarkıyla.)) şimdi ben bu yalnızlığımla kimin kollarına sığınıp şarap içeceğim bu şarkıda...((